Ahmaklık !!
Benim şanssızlığım başta önemli gördüklerim olmak üzere, bütün insanları tüm kalbim ve mantığımla iyi insan olarak görmem.
"Hiçbir şeyin gerçek olmadığı, ancak kuvvetli gerçeklik hissi ile paketlenip sunulduğu bir çağda, hak edilen iyi gerçekliklerin peşinden koşuyor olmak ahmaklık sayılmaz mı sizce de?"
Sayfa 67 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Durumumuz öyle kötüydü ki, Kugen her zaman fasulye yiyemezdi. Hep olduğu gibi ahmaklık etmiştim. Neler olabileceğini düşünmeden, Kugen'a bir seferde çok fazla fasulye vermiştim. Benim aptallığım ve ahmaklığım, sonunda onun ölümüne sebep olmuştu.
64 syf.
5/10 puan verdi
Nedir bu ahmaklık?
Felsefenin ele aldığı olgulara bir cevap arama ya da net bir sonuca ulaşma gibi bir amacı yoktur. Bu farkındalıkla okudum. Kısa bir fikir jimnastiği yaparım diye düşündüm. Maalesef sonunu zor getirdim. Gayet sıkıcı bir anlatım söz konusu. Bağlantılar zayıf. Kavramı zıtlıklarla değil de sanki sonuçları yönünden incelemiş gibi. Neticede ahmaklığın zeka veya akıllı olmanın zıttı olmadığı, her an her şekilde karşımıza çıkabileceği gibi bizim de sergileyeceğimiz davranışlar olduğu sonucuna ben vardım. Siz de okuyun belki başka sonuç çıkar. Kim bilir? Belki bu değerlendirme de ahmakçadır :) Keyifli okumalar dilerim…
Ahmaklık Üzerine
Ahmaklık ÜzerineRobert Musil · Sia Kitap · 2022781 okunma
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca Cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete.
Başkalarına karşı müsamahandan dolayı pişman olma! O bir zaaf değildir. Onlara gösterdiğin sabırdan pişman olma! Çünkü o bir hezimet değildir. Hüsnü zannından pişman olma çünkü o ahmaklık değil bilakis ibadettir,terbiyedir /güzel ahlâktır.
Reklam
Gelmiş geçmiş en iyi giriş cümlesi
Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, bilgelik çağıydı, ahmaklık çağıydı, inanç devriydi, inançsızlık devriydi, aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi, umudun baharıydı, umutsuzluğun kışıydı; her şey önümüzdeydi, önümüzde hiçbir şey yoktu; ya hepimiz doğrudan cennete ya da tersine gidiyorduk… Kısaca, devir şimdiki devre o kadar benziyordu ki, devrin önde gelenleri, “iyi” ve “kötü” karşılaştırmalarının yalnızca üstünlük derecelerinde yapılmasında direniyorlardı.
giriş
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem aydınlık hem karanlık bir mevsimdi; umudun baharı umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hemde hiç bir şeyimiz yoktu…
Sahi neler oluyor?
Hayat bazen haddinden fazla yorucu olabiliyor. Bize seçenekler sunuyormuş gibi yapıyor ama yalan seçenekler hileli. Biz de kendimiz tercih ettik diye kendimizi avutuyoruz, ne ahmaklık!.. Gitmek, gidebilmek ne büyük lütuf, arkada kalmamak... Rüzgar olmak mesela oradan buraya savrulmak, beraberinde toz toprak taşımak, güneş varsa usul usul esmek bir çocuğun saçlarını karıştırıp yoluna devam etmek ya da kasırgaya dönebilmek çığlık çığlığa esmek önüne geleni sağa sola savurmak, almak, uçurmak.. Yani ki rüzgar bile olmak mevcut halimizden daha iyidir bence. Rüzgar olmak esmek uçsuz bucaksız tarlalara, dağlara, ormanlara...
Reklam
R. Musil’den Tespitin Âlâsı
"Kuşkusuz dalkavuklarda akıl takdir edilir ama ancak koşulsuz itaatle birlikte olursa. Aklın yanında bu “iyi hal” belgesi eksikse ve hükmeden kişinin yararına işlediğinden emin olunamazsa, akıllı kişiye akıllı değil de daha çok saygısız, küstah ya da hain denir; ve öyle bir durum doğar ki, hükmeden kişinin güvenliğini tehdit etmese de en azından onuruna ve otoritesine karşıymış gibi olur. Siyaset alanında bunun örneği çoktur."
Sayfa 7 - SİA Yayınları
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca Cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete.
Sana doymak, korkunç ahmaklık olur...
Ahmed Arif
Ahmed Arif
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca Cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete -özetle; şu an içinde bulunduğumuz döneme öyle benzer bir dönemdi ki dönemin, sesi en çok çıkan otoriteleri bu günler hakkın­ da -olumlu anlamda da, olumsuz anlamda da- ancak ve ancak "en" sözcüğü kullanılarak konuşulabileceğini iddia ediyorlardı.
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
“Onca kötülüğün hakimiyet kurduğu bir dünyada iyi olmayı seçmek bir isyandır…bir çok insanın sandığı gibi ahmaklık değil…” Belki de kendinle barışık kalmanın tek yolu….ne olursa olsun çoğunluğa uymamak…..kendi’ni bozmamak….
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.