Cahit zarifoğlu kadar üzgünüz
Nazım hikmet gibi özlemli
Didem madak gibi yalnız ve acılıyiz
ismet özel kadar öfkeli
Ahmet arif kadar sevdalıyız
Cemal süreyya kadar aşığız
ve cahit sıtkı tarancı gibi dante gibi ortasındayız ömrün.
Ama en kötüsü ne biliyormusunuz şeyma subaşi gibi
ışıksız ve patates ve pizzasısiz..😀😀😀😣😣
Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Her biri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?
“Gece leylak ve tomurcuk kokuyor
Yaralı bir şahin olmuş yüregim
Uy anam anam,
Haziranda ölmek zor.”
Vefatlarının yıldönümünde Orhan Kemal ve Ahmed Arif’i sevgi ve saygıyla anıyoruz🙏🏻
Haziran çok şey götürdü bizden; Orhan Kemal‘in yoksulluk içinde, Ahmed Arif‘in sessizce, Nazım Hikmet‘in ise 3 Haziran 1963 tarihinde sürgünde aramızdan ayrılmasının üzerinden seneler geçti fakat onlar gerçekte hiç ölmediler. Halkın hürriyet, adalet, ekmek kavgasında ürünleri dilden dile, inançları elden ele bayrak oldu dalgalandı ve Anadolu halkının yüreğidir mezarları. Tekrar saygı ve özlemle🙏🏻
Ahmed Arif, 28 yıl önce bugün, hayata gözlerini yumdu. Bir Cemal Süreya’nın Sevda Sözleri’ni bilirim bir de Arif’in Hasretinden Prangalar Eskittim’ini.
“Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yitik hasret,
İki parça can.”
Saygı, sevgi ve özlemle...
Delikanlılığı, umudu, yoksulluğu, kavgayı, cesareti, maviyi ve de sevdasını anlatır Ahmet Arif. Bir sevdaya böylesine minnettar kalmak, parmak uçlarında solmuş bir tütünün dumanında yeşertip onu, uykusuz gecelerinde ninniler mırıldanarak ve görüşmecinin taze yeşil soğan kokusuna emanet edip ömrümüzün tüm baharlarına bulaştırmak senin dostluğun. Dünyadan bir Ahmet Arif geçti. Saygı ve özlemle anıyoruz.