D e r l e r k i : Hüseyin Hatibi hazretleri gençli- ğinin ilk çağında : engin bilgili ve derin bir bilgindi. Şöyle ki: Nişaburlu Raziyüddin, Bedr-i Ru'us ve Şeref-i Akili gibi dünyanın meşhur adamları onun öğrencisiydi. Ayrıca iki üç bin müfti ve keramet sahibi zahit öğrencisi de vardı. (4) D erler ki: Dokuz ay sonra Baha Veled haz- retleri dünyaya geldi. O iki yaşında iken babası Hüseyin Ha- tihi öldü. Baha Veled efendimiz büyüyüp büluğa erince, bü- tün bilim ve hikmetlerde müstesna ve parmakla gösterilen ·bir adam oldu. Tam bu sırada anne tarafından olan akra- baları, herkes Baha Veled'in hükmü altında bulunsun diye, Baha Veled'i padişahlık tahtına oturtmak için söz birliği et- tiler; fakat Baha Veled kabul etmedi ve hiç razı olmadı. Bir gün babasının kütüphanesine girdi. Kitapları tetkik ederken dünya kraliçesi olan annesi: « Bizi, babana bu bilimler ve hikmetleri bildiği için vermişlerdir, ıı dedi. Bunun üzerine Ba- ha Veled kendini tamamiyle dini ilimler tahsiline verip ça- lıştı ve dünya mülkünden tamamen el çekti.
Şiir: "Mübarek olsun dünyada toyumuz düğünümüz, Toyu ve düğünü boyumuza göre biçti Tanrımız" Vezir, sabahleyin erkenden büyük bir sevinçle kalktı, rüyasını arz etmek için padişahın huzuruna geldi. Padişah ve dünya kraliçesi de her şeyi iyi ve doğru gören vezirin gözü- nün gördüğü rüyayı görmüşlerdi. Hepsi Hakk'ın bu yüceliği ve iradesi karşısında şaşakalmışlardı. Vezir, padişahın mü- saadesiyle rüyalarını kendisine anlatmak için Celaleddin Ha- tibi'yi ziyarete geldi. Vezir daha ağzını açmadan Celaleddin Hatibi onların gördükleri rüyayı ona bir bir anlattı. Vezirin samimiyeti bir iken bin oldu. O günlerde tantanalı bir düğün ve tören yaparak hakkı, layık olana verdiler.
Reklam
Derle r ki: Celaleddin Hüseyin hazretleri daima bekarlığından dolayı üzülür, "lnsanların en fenası bekarlar- dır" sözünün anlamını düşünür, kendi kendine: "Her dakika dinin bütün hükümlerini ve Peygamberin sünnetlerini yerine getirmeğe çalıştım. Bu işte hiç tembellik ve ihmal gösterme- mişim. Tanrı'nın ihsan ettiği fazilet sayesinde büyük günah- lardan sakınmış ve onun merhametine sığınmışım. Nikah sün- netine rağbet etmeyişimden başka peygambere uyma yolun- dan bir adım olsun ayrılmamışım," derdi. Bunun üzerine hemen o gece peygamberlerin sultanı ve alemlerin rabbi olan Tanrı'nın sevgilisi Muhammed Emin'i rüyada gördü. Peygamber ona: "Horasan padişahının kızı ile evlen," dedi. Tanrı'nın takdiriyle aynı gece hem padişah hem vezir ve hem de dünya kraliçesi, Peygamber hazretlerini (Tanrı'nın selamı onun üzerine olsun) rüyalarında gördüler. Peygamber: "Dünya kraliçesini Hüseyin Hatibi'ye nikahladım, bundan sonra kraliçe onundur," dedi. Ne güzel damat ve ne de güzel gelin!
Geri113
133 öğeden 131 ile 133 arasındakiler gösteriliyor.