Martin Van Bruinessen
Martin van Bruinessen, Evliya Çelebi‟nin Seyahatname‟sinde 16 ve 17. Yüzyıllarda Kürdistan başlıklı makalesinde Kürt tarihine şöyle ivme kazandırdı: şeref Han Bitlisi‟nin şerefname‟sini tamamlamasından yaklaşık 60 yıl sonra ünlü Türk seyyah Evliya Çelebi, Kürdistan‟a uzun bir gezi yaptı.[1] Çelebi‟nin 10 ciltlik Seyahatname‟si, gezi edebiyatında
"Fark etmek için korkunç bedeller verir insan can kuşum."
Sayfa 236 - TimaşKitabı okudu
Reklam
İslâm, Allâh'a teslim olma sistemidir! Yani varlığın üzerinde mutlak mutasarrıf, hâkim, yönetici, varlığın sahibi “Allâh”tır; her şey O’na teslim olmuş olarak mevcuttur anlayışı! Bu anlayış hangi devirde kimden gelirse gelsin, o tek gerçek dindir. Yani, İslâm diye günümüze özgü ya da Hz. Muhammed (aleyhisselâm)’ın getirmiş olduğu bir dini anlamayalım. “KESİNLİKLE ALLÂH İNDÎNDE DİN İSLÂM’DIR!..” (3.Âl-u İmran: 19) Yani, Din denen olayın aslı; varlığın, Mâlik’el Mülk olan ALLÂH'ın hükmü, iradesi, kudreti ve tasarrufu altında olduğu gerçeğinin fark edilmesidir... Bu anlayışı getirmiştir Hz. İbrahim (aleyhisselâm), Hz. Nuh (aleyhisselâm), Hz. İsa (aleyhisselâm), Hz. Musa (aleyhisselâm)... Hepsi de bu Dini, bu esası getirmiştir! Hepsi de demiştir ki; “Bu dünya fânidir, geçicidir. Sahip olduğunuzu sandığınız her şey bu madde dünyasında kalacaktır... Siz Allâh'a ve ölüm ötesi yaşam boyutuna yalnız ve hiçbir şeyinizi götüremeden geçeceksiniz. Ona göre hazırlanın.” Bütün Allâh Nebi ve Rasûllerinin dediği istisnasız budur! Bu yüzdendir ki İslâm Dini denen Din, Allâh'a teslim olma dinidir; yani inancıdır; anlayışıdır!
İşte demek ki üzerinde duracağımız önemli nokta; aklın yerini iyi tayin etmektir. İman noktasına gelene kadar, akıl gereklidir. Aklın kavramakta zorluk çektiği konularda iman noktasına gelinmiş demektir ki, burada aklı zorlamayıp, imanın gereğini yapmak gereklidir. İman noktasını geçtikten sonra, gene aklı kullanmak gerekir. Burası çok önemli bir noktadır!.. Yani; imanın gerekeceği noktaya kadar, aklı kullanıp, ilerleyebileceğin kadar akılla yürüyecek ve iman noktasına ulaşacaksın... Burada aklın yapısı dolayısıyla yetersizliğini kavradığın için de “İMAN”a gerek olduğunu fark edecek ve iman kapısından içeri gireceksin! İman noktası sende açıldığı zaman, imanın neden, niye ve nasıl olduğunu idrak ettiğin zaman; aklının, hikmetini kavrayamadığı birtakım teklifler sana ulaştığı zaman ise, aklını fikrini durdurup; imanının gerektirdiği bir biçimde o fiili ortaya koyacaksın! İmana dayalı bir biçimde gerekli çalışmaları yaptıktan sonra, gene aklını kullanıp, o imana dayanan olayın hikmetini kavramaya çalışacaksın! O olayın da hikmetini kavradın mı, artık imanla akıl kenetlenmiş olur ki, onu cinin ilhamı ya da vehim yıkamaz!.. Senin için sağlam bir kale meydana gelmiştir!
Şüphe ejderhası
Ekseri gençlerimiz gibi mektepten çıkar çıkmaz kitaplan unutulma köşesine atacak yerde malumatımı (bilgilerimi) genişletmeye mektepten sonra başladım. Az çok bir fikir edinmediğim hemen hiçbir şey kalmadı. Özellikle emsalim gibi dini ilimleri gereksiz bulmayarak hem zahirinden hem de batınından hissedar oldum. İşte bu malumat yığının altında bir gün vicdanımı tahlil ettiğim vakit tam bir hayret içinde garip bir halita (karışım) haline geldiğimi fark ettim. Ben küfür ile imandan, ikrar ile inkârdan, tasdik ile şüpheden mürekkep bir şey olmuştum. Kalben inkâr ettiğimi aklen tasdik eder, aklen reddettiğimi kalben kabul ederdim. Velhasıl şüphe denilen ejderha, vücudumu sarmıştı. Bir fikri ne kadar sağlam esaslarla kuvvetlendirsem de şüphe canavarı, bir sarsışta yıkıyordu. Acaba kat'ı inkâr ile (hepten yok saysam) hiç olmazsa rahat bir noktada kalabilir miydim? Ne gezer! İnkâr başka şey, şüphe yine başka! Şüphe ejderhası her kat'î fikrin düşmanı idi. İster ikrar, ister inkâr olsun, uydurma ya da kat'i bir şey kabul etmiyordu.
Matematiğin Özelliği Malumdur ki ele alınan her konunun yani objenin, olgunun, sürecin bir biçimi bir de içeriği vardır Aynı şey matematik için de geçerlidir. Onun biçimini geometri, içeriğini aritmetikte buluruz. Buna göre geometri hareket, süreklilik, değişirlik, zamanlılıktır. Buna karşılık aritmetik durallık, süreksizlik, değişmezlik,
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.