Stefan Zweig, edebiyat yaşamına büyük bir olasılıkla mektuplarla başlamıştır. Bu hayat, yine geride kalan bir mektupla, eşi ile birlikte Brezilya'da, Petropolis şehrindeki evinde intihar etmezden önce kaleme aldığı kısa, ama çok sarsıcı veda mektubuyla noktalandı. ~Ahmet Cemal, Sonsöz
Sayfa 472 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Bir yandan Rönesans'ın ve onun has çocuğu diye nitelendirilen Rotterdam'lı Erasmus'un büyük mirası olan Batı Hümanizmi'ni sahiplenmişti, öte yandan da aynı mirasın bir başka temsilcisinin ve yaratıcısının, Montaigne'nin düşünsel eğitiminden geçmişti. Bu kökenleri nedeniyle Zweig, ölümünden sonra "Son Avrupalı" diye de anılacaktı. ~ Ahmet Cemal, Sonsöz
Sayfa 473 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Stefan Zweig, yaşadığı yıllar bağlamında (1881- 1942) tümüyle Orta Avrupa'nın kendine özgü kozmopolit yapısıyla biçimlenen bir "Çöküş ve Yükseliş" dönemini yaşadı. Özümsediği kültür mirasları bakımından birikimleri, neredeyse uçsuz bucaksız zenginlikteydi. ~ Ahmet Cemal, Sonsöz
Sayfa 472 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Bayan Karasu mu?400 sy.daha katlncğz bu karaktere
Hayır , hayır Bayan Karasu, Cemal öyle biri değildi. Herkes severdi onu. Gerçekten çok iyi biriydi. En büyük şanssızlığı, ETRAFINDAKİ İNSANLARIN ONUN KADAR İYİ OLMAMASAYDİ....
"Ey Kardeşlerim!.." diyordu... "Çöle düşenin iki duygusu vardır. İlki ümit, öteki korku... Safa ile Merve'yi düşünün. Celâl ve Cemâl arasında gidip gelenler, Hacer olunca Rabbim onlara zemzem ihsan eder.
Sayfa 331
Ölüm diyor ki, -Ne diyor ölüm? -Cemal hariç değil! Diyor ki, -Ne diyor Cemal Süreya? -Her ötüm erken ölümdür/ üstü kalsın Olur diyor ölüm, kabul!
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.