Şükrü Erbaş'ın tehditler,küfürler aynı zamanda da övgüler aldığı şiiri
köylüleri niçin öldürmeliyiz ?
çünkü onlar ağırkanlı adamlardır.
değişen bir dünyaya karşı
kerpiç duvarlar gibi katı
çakır dikenleri gibi susuz
kayıtsızca direnerek yaşarlar.
aptal, kaba ve kurnazdırlar.
inanarak ve kolayca yalan söylerler.
paraları olsa da
yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır.
herşeyi hafife alır ve herkese
Ahmet Altan, “Kılıç Yarası Gibi” adlı romanında, roman karakterlerinden birine İttihatçıların Bulgar komitacılarla savaşa savaşa komitacılığı öğrendiğini ve eşkıyayla eşkıya usulleriyle dövüşenin sonunda eşkıyalaşacağını söyletir.
Romancılığı ayrı bir tartışma konusu ama artık içeride olmadığına göre daha rahat söyleyebiliriz: Ahmet Altan
Karin bu kitapta okuyacağı “Bir Günün Sonunda Arzu” isimli manzume ilk intişar ettiği zaman, manası bazılarınca lüzumundan fazla muğlâk telakki edilmiş ve o münasebetle şiirde “mana” ve “ vuzuh” hakkında hayli şeyler söylenmiş ve yazılmıştı. Bu dakikada bunların hiçbirini hatırlamıyoruz. Nasıl hatırlayabilelim ki söylenen ve yazılanların bir kısmı