İstanbul beyefendisi Şems Hikmet bey’in çingene bir kızı görüp beğenmesi ile hikaye başlıyor.16 yaşlarında olan bu kızın adı Ziba.Şems Hikmet bey Ziba’ya hanımefendiliği öğretmek için kendi ailesinden gizlice bir yere yerleştirir.Ziba orada hem terbiye,hem görgü kurallarını hem de müzik dersleri almaya başlar.
Ancak belli bir süre sonra Şems Hikmet bey’ in ailesi duyar ve bu duruma karşı çıkarlar.Toplum tarafından da duyulan bu durum hiç hoş karşılanmaz.Onlar için bir İstanbul beyefendisi ile bir çingene kızı yanyana bile gelemez düşüncesindelerdir.İşler Şems hikmet bey için çok zorlaşır bu duruma dayanamayıp kötü bir karar verir.
Kitabın ilk sayfalarını çok zor okudum ne anlattığını bile pek anlamadım ama kitap sonra bir açıldı tam açıldı.Yarısından sonra nasıl okudum nasıl bitirdim hiç anlamadım su gibi aktı gitti.Ayrıca kitap hakkında şunu da söylemek istiyorum Şems Hikmet bey’in beyefendiliği falan iyi hoş lakin bi kıza açılamaması da açıkçası beni yordu.
Sonuç olarak ise bi kısmı durağan ilerlese de sevdiğim bir kitap oldu
ÇingeneAhmet Mithat Efendi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,624 okunma
"İnsan evladı işte böyledir. Genellikle kendi dertlerine ağlarken başkalarının dertleri ortaya atılınca hemen kendi dertlerini unutup onlara derhâl gülmeye başlarlar."
Bizim ilk romanlarımızdandır. Estetik değeri düşüktür. Yazar rakım efendi tarafındadır ve felatun beyi hep aşağılar. Felatun Platon'u yani batıyı temsil eder.