İnsan kaderinin büyük taraflarından biri de, bugün attığı adımın kendisini nereye götüreceğini bilmemesidir. Bâki'nin Fatih Camii'nde fakir bir müezzin olan babası, oğlunun Türkçe'yi kendi adına fethedeceğini, sözün ebedi saltanatını kuracağını; Nedim'in anası Türkçe'nin ikliminde oğlunun bir bahar rüzgarı gibi güleceğini, onun geçtiği yerlerde bülbül şakımasının kesilmeyeceğini, ağzından çıkan her sözün ebediliğin bir köşesinde bir erguvan gibi kanayacağını biliyorlar mıydı?
Sayfa 52 - (Erzurum'u anlatan bölüm)Kitabı okudu
Bu geceler düşüncemi başka büyük geceye, 1071 senesi Ağustos'unun 26. gecesine götürüyor. Malazgirt'te bileğinin kuvvetiyle, dehasının zoruyla bize bu aziz vatanın kapılarını açan Alparslan'ı, muharebe emri vermeden evvel hangi kuvvetler ziyaret etti ve ona neler gösterdi? Üç kıtada genişleyecek yeni bir Roma'yı kurmak üzere olduğunu, talihini, avuçları içinde taşıdığı milleti, yeni bir tarih ve coğrafyanın emrine verdiğini, yeni bir terkibin doğmasına bir çınar gibi yetişip kök salmasına sebep olduğunu acaba hissetmiş miydi? Hiç tanımadığı dehalı çocuklar müstakbel zaferlerin kumandanları, henüz söylenmemiş şiirlerin şairleri, henüz yükselmemiş şaheser yapıların mimarları, henüz duyulmamış nağmelerin bestekârları etrafında henüz açmamış bir fecrin gülleri gibi dolaşmıyorlar mıydı? Gözlerinde Sultan Hanı'ndan, İnce Minare'den bir hayal yok muydu? Eğer yokduysa, bütün bunlardan habersiz, bu müjdeleri içinde konuşur bulmadan o büyük işi nasıl yaptı? Nasıl on senede Malazgirt'ten Akdeniz kıyılarına, bu toprağın tanımadığı ve tatmadığı bir ideali taşıdı? Fatih'in İstanbul fethinden evvelki uykusuzlukları, Bâkî'nin ve Nedim'in, Neşatî ve Nâilî'nin Sinan'la Hayreddin'in, Kasım'ın Itrî ile Dede'nin, Seyyit Nuh'la Tab'î Mustafa Efendinin ve daha yüzlerce onlara benzeyenlerin dehalarına yüklü bir kaderi kendisine taşımasından gelen bir sabırsızlıktan başka ne olabilir? Ve eğer o mübarek ağrı olmasaydı bütün bu eserler nasıl doğarlar, hangi mucize ile eski hayat ağacı yeni meyvalarla donanırdı?
Reklam
"İnsan kaderinin büyük taraflarından biri de, bugün attığı adımın kendisini nereye götüreceğini bilmemesidir. Baki'nin Fatih Camii'nde fakir bir müezzin olan babası, oğlunun Türkçe'yi kendi adına fethedeceğini, sözün ebedi saltanatını kuracağını; Nedim'in anası, Türkçe'nin ikliminde oğlunun bir bahar rüzgarı gibi güleceğini, onun geçtiği yerlerde bülbül şakımasının kesilmeyeceğini, ağzından çıkan her sözün ebediliğin köşesinde bir erguvan gibi kanayacağını biliyorlar mıydı? Bunun gibi, Malazgirt Ovası'nda döğüşen yiğitler, kılıçlarının havada çizdiği kavisin, bütün ufku dolduran nal şakırtılarının, Sinan'ın, Hayreddin'in, Itrî'nin, Dede'nin dünyalarına gebe olduğundan elbette habersizdiler. Kader, insan ruhu bir tarafını tamamlasın, yaratılışın büyük rüyalarından biri gerçekleşsin diye, onları bu ovaya göndermişti. Yaratıcı ruhun emrinde idiler, onun istediğini yaptılar."
Şehit
20 Temmuz’dan bugüne kadar Terörle Mücadelede 403 şehit verdik İşte Gün gün şehitlerimiz 20.07.2015 Adıyaman (Çatışma) Şehit Uzm. Onbş. Müsellim Ünal(22)Kayseri/Develi 22.07.2015 Şanlıurfa/Ceylanpınar (Saldırı) Şehit Polis Memuru Feyyaz Yumuşak(25)Kırşehir/Kaman Şehit Polis Memuru Okan Açar(24)Niğde 23.07.2015 Diyarbakır/Yenişehir
320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarı ilk defa okuma fırsatım oldu. Daha önceleri kitabın içine alıp baktığımda yazım tarzını Ahmet Batman'a benzetmiştim ve bu yüzden okumayı ertelemiştim. Çünkü duygu durum anlatılarının çok olduğu kitaplar bazen beni yorabiliyor. Sağlam ve dingin bir zihin istiyor bu tarz kitaplar hakkını vermek için. Hasta olup sadece oturup yada yatarak geçirdiğim bir günde imdadıma koştu kitap ve bir kaç saat içinde bitirdim okumayı. Duyguların çok çok güzel anlatıldığı aynı zamanda olay hikayesinin de iyi örüldüğü bir roman olmuş. Bu bakımdan kitabı Ahmet Batman'ın kitaplarından ayırıyor bence. Kaan karakteri Beşiktaş'ta bir öğrenci evinde kalıyor. Üniversite öğrenciliğimde bir dönemimi bende orada bir apartman evinde geçirdim kabalcı yokuşu, beşiktaş 100. yıl anıtı, şair nedim sokaktan bahsedilmesi beni biraz daha içine kattı. Aslında baştan beri fantastik bir şeylerin olacağından şüpheleniyordum kitabın böyle bir sonla bitmesi de etkiyeciydi bence. Manevi değerleri yüksek olan bir yazar. Diğer kitaplarını da okuyacağım inşallah.
Yaralı
YaralıKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 20148,4bin okunma
2016 Da Neler Okumusum/liste 5
41-cebrailin gözyaşları /ayhan ozcimbit 42-ihya-u ulumiddin /imam gazali 43Allahin kızları /nedim gursel 44-yolumuz dört hak mezhep/hüseyin olur 45-hanif olmak/ali sardı 46--orta doğuya düşen 3 yağmur damlası /ahmet feti hulat 47-kabalist/geert kimpen 48-laiklik çıkmazı /ahmet taşgetiren 49-bir ömrün öteki hikayesi (atatürk ve din) sinan meydan 50-kudüs için ölmek/dieter breuers
Reklam
584 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.