Say ki bir bulutum yağmurunu esirgemeyen Farzet ki fiilini yitirmiş bir cümleyim…
********* Say ki öldün; Yalvardın, yakardın, Sana birgün daha verildi... Bugünü, o gün bil, Öyle yaşa! **********
Reklam
“Ve hisler azizim!” :( Okumanı Tavsiye Ederim
107. Beni dokunmadan hisset, Çünkü dokunmak sadece maddeyi hissettirir. Ve maddeler elbet sonludur, Sonsuz olan bir düşünceyle hisset beni, Var olmak aslen budur. Ve yok olmak da tam manasıyla budur. Maddeyi sever gibi sevme beni mesela, Duygularınla dokun. Dokunmadan hisset varlığımı, Var olduğumu bilmen için somut sebep arama. Çünkü var olmak, akılla alakalıdır. Yok olmak tamamen kalbe vakıf bir duygu. Varsam bir miktar da olsa hissettir, Zira bilmek istemem yok olduğumu. Unutmak istemem bu sonlu dünyada, Sonsuz bir eylemin de yok olduğunu. Sevmek, dokunmaktan önce gelmeli, Ve hisler azizim! Hisler dokunmadan tenler dokunmamalı. Dokunmak, hislerle değilse ya ziyandır ya çer çöp. Beni yer, hatta yok say ama öteleme. Varlığının indinde bir zerre ise değerim, Zayıf da olsa bir hisle, hissetmek isterim. Yok olmaktan daha acı yok sayılmak, Velhasıl varlıkta en zor şeydir, kayıp sanılmak.
Nabzım
Nabzım
Ahmet Taş
Ahmet Taş
Beni Ne Kadar Tanıyorsun
Bir Adın Kalmalı
bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet
208 syf.
·
Not rated
Sadık Hidayet - Üç Damla Kan Size, yine İran Edebiyatı'nda en sevdiğim yazar olan Sadık Hidayet ile geldim. Bu kitabı ondan okuduğum 5.kitap oldu. Sanırım biraz ara vereceğim Sadık Hidayet okumaya. Üslubunu sevmemle birlikte karamsar mizacı ve ölümü sürekli tema olarak kullanması beni biraz yordu. Özellikle bu kitabı. Ama yine tavsiye ederim.Çünkü dili her zamanki gibi akıcı ve güzel. İçinde İran mitolojisine, kültürüne ait güzel anektodlar var. Ara ara yergiler de mevcut. Yaşadığı dönemde kadın algısı, din algısı, kadın-erkek ilişkileri gibi durumları tüm gerçekliğiyle ortaya koyuyor ve yaşadığı toplumu bu bağlamda eleştiriyor Sadık Hidayet bu kitabında. Kitap, 11 hikayeden oluşuyor. Hepsinin teması benzer : intihar, yozlaşma, toplumsal bozulma vb.On bir hikaye içinde en sevdiğim hikaye "Nefsini Öldüren Adam" dı. Tavsiye ederim. Kitaptan sevdiğim alıntıları bırakıyorum şuraya. "Fakat bir zaman gelir ki insan kendisini kandırmaktan da yorulur..." Karşılaştığın her güzel anı ganimet say. Kimsenin bildiği yok işin sonunda ne var. "İksir-i azam dedikleri şey sende, senin efsunkar gülüşünde. Büyücünün elinde değil." "Sadece düşünmeye değer şeyleri düşün." "Sanatkâr, akıllı insanın bu devirde olmalı iki ömrü:Biriyle tecrübe edinmeli, diğeriyle kullanmalı tecrübeyi."
Üç Damla Kan
Üç Damla KanSadık Hidayet · Dekalog Yayınları · 20211,316 okunma
Ben hiçbir şey söylemedim Öyle say ya da öyle san ki Rûya bitti yalan zamanıdır Hakikatlı bir yâr desen Az gelir
Reklam
Hayyam bade ile sarhoşsan mutlu ol Lale yanaklı biriyle oturmuşsan mutlu ol Madem ki dünyanın sonunda yokluk var Say ki yoksun, varmış gibi mutlu ol Ömer Hayyam
Ey bağlarımın tatlı meyvesi olan oğul! Saltanatına mağrur olma. Unutma ki dünya, Hazret-i Süleyman'a kalmamıştır. Unutma ki, dünya saltanatı geçicidir. Lakin büyük bir fırsattır. Allah yolunda hizmet ve Peygamberimizin Aleyhisselam şefaatine mazhariyet için bu fırsatı iyi değerlendir! Dünyaya ahiret ölçüsüyle bakarsan; ebedi saadeti feda etmeye değmediğini göreceksin. Oğul! Gözün daima dini yüceltmede olsun. Resulullah'ın yolunu yoldaş edin. Rehberini Din-i İslamiyet'i iyi bilenler ve uygulayanlar dan seç. Gücünü kuvvetini cihat yolunda harca. Adını Gazi Murad olarak yazdır. Dinin desteği olan sancağımı dalgalandır. Kur'an-ı Kerimin hükmünden ayrılma! Adaletle hükmet! Gazileri gözet! Dine hizmet edenlere hizmeti şeref say! Fakirleri doyur! Zalimleri cezalandırmakta tereddüt gösterme! Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli bile olsa, geciken adalet zulümdür! Oğul, biz yolun sonuna geldik. Sen daha başındasın. Cenab-ı Mevla saltanatını mübarek kılsın'
Fiilini yitirmiş bir cümleyim...
Say ki bir bulutum yağmurunu esirgemeyen Farzet ki fiilini yitirmiş bir cümleyim...
304 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Katil olabilirdi henüz on iki yaşında!
“Genç şair ve eleştirmeciler onun için bir kaç kitap yazsalar çok yerinde olur. Aradan bir on sene geçsin, kıymeti daha çok anlaşılacak gibime geliyor. Bir genç şair eleştirmecinin onu uzun uzun, seve seve bize anlatmasını bekliyorum”, demiş Sait Faik. Bu kitap o kitap işte. Önüme düştü şair hakkında araştırmalar yaparken. İyi ki düşmüş.
Kanık'sadığım Biri Orhan Veli
Kanık'sadığım Biri Orhan VeliM. Şeref Özsoy · Ayna Yayınevi · 200123 okunma
Reklam
Kaybolmuş sayfaların arasında adın Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı Bu sevda biraz nadan biraz da hıçkırık tadı Ve sen say ki;Yerin dibine geçti, geçmemesi sevdam Ahmet H. Tanpınar
hatırla! barbaros menkıbesi dinlemiştin bir cuma vaazında say ki bir gemisin, dümdüz bir ovanın tam ortasında.
Fazıl Say
Babamdan mirastır... Ahmet Say' dan öğrendiğim en önemli şey şudur: "Bir insan bu hayatta koyun gibi yaşamamalı. Dünyaya bir çizgi çekebilmeli."
Sayfa 291Kitabı okudu
KARA BİR ÜTOPYA
Neredesin! Cehennemin dibindeyim desem Cudi’nin yamacında elbombasının piminde Kalemin mürekkebinde sitemin ilk harfinde Şarabın dip tortusunda aynanın kırık yerinde Kayboluşun ortasındayım desem ne farkeder Say ki dağın öte yüzündeyim sesinin hiç Sızamadığı dingin bir koyakta, yıldızlı bir Gök altındayım, atlarımı suluyorum nehirde Bir de değirmen buldum suları köpürten Kötü hâtıraları hâfızadan silmekte Say ki bir bulutum yağmurunu esirgemeyen Farzet ki fiilini yitirmiş bir cümleyim Faili öksüz bir cümle de diyebilirsin Kekemeliğim bundandır belki, her köşede Beni tökezleten bir kadın gölgesi yahut Kendini kâhin sanan bir şair bulunur Peki sen kimsin desem gereksiz bir soru “Karanlıkta yüzen” gerçeksin galiba Ölü heceler pıtraklanıyor sözcüklerinde Yürüdüğün sokaklarda kimliği belirsiz Hayaletler görüyorsun ürperen kalbinle Belli ki seninki kara, kapkara bir ütopya
Sayfa 50 - Everest Yayınları - 1. Basım: Ekim 2016Kitabı okudu
İnsanoğlu İnsanlar
Atatürk’ün mazlum uluslara devam eden önderliğiyle ilgili çarpıcı bir anısını müzik eğitimcisi ve yazarı Ahmet Say, “İnsanoğlu İnsanlar” adlı kitabında paylaşmıştır: Ahmet Say, 1954-1960 yılları arasında müzikoloji öğrenimi için Almanya’dadır. Cezayirli bir bağımsızlık savaşçısı ile karşılaşır: “1950’li yılların ortalarında bir gün, Almanya’da rastlantı sonucu tanıdığım Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi’nden (FLN) kaçak bir militan, cebinden çıkardığı Atatürk fotoğrafını bana gösterip ‘İşte bizim gerçek önderimiz!’ dediği zaman, anti-emperyalist savaşların 20. yüzyılın ikinci yarısına da damgasını vurduğu kafama dank etti…
Sayfa 138 - Tekin YayıneviKitabı okudu
1,338 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.