Ahmet Mücahit

Teoman Duralı Necip Fazıl Hakkında..
İkinci tasavvurunu da, Necip Fazıl'da gördüm. Ankaradaki Dil Tarih Coğrafya Fakültesinde konuşma yapardı. Kimsenin anlamadığı konuları anlatırdı: Felsefe, İslâm felsefesi, Ortaçağ felsefesi. O vakıt lisede öğrencisiyim. Necip Fazıl geliyor diye giderdim, ama anlattıklarını anlamazdım. Küçümseyici bir tarzda, “sizi gidi kara kitle" gibi bakardı kürsüden aşağıya..
Sayfa 193 - TurkuazKitabı okudu
Reklam
Rus Amerikası Nasıl Amerikan Salatası Oldu?
İngilizamerikalıya yaranacağım, yağ çekeceğim diye haddından fazla komunism karşıtlığı kisvesinde Rus düşmanlığı güdülmüştür. Rusun yüzyıllık yemeği, Rus salatasını "Amerikan salatası" yaptık. Ben buna bizzât tanık oldum. Ankarada annem, ablam, ağabeğim ve ben Piknik lokantasına gitmiştik. Yazdı; dışarıda oturuyorduk. Ağabeğim, tanıdığı hizmetliye "bize dört Rus salatası getir" dedi. Adam öylece kaldı. Bir de, korkaklığımız da var ya. "İşitmedinmi, Rus salatası istiyoruz" deyince, "öyle bir şey yok" dedi. Ağabeğim fırladı yerinden. Eskiden yemekler camlı dolaplara dizilirdi. Liste falan yoktu. Ne istiyorsanız gösterirdiniz. Lokantaya girip "işte ya, Rus salatası" diye çıkıştı. "Efendim, o Amerikan salatası" dedi. Meğer bir önceki gün hükümet kararıyla adı değiştirilmiş. Medeniyet yoksunu Amerikalı tanımaz bile bu salatayı.
Sayfa 164 - TurkuazKitabı okudu
İsmet Paşa Hakkında
Yenileceğini bile bile 1950 seçimlerine göz yumar. Sonuçlar alınmadan bir, iki gün önce zevcesi Mevhibe hanıma "hanımefendi, pılımızı pırtımızı toplayalım. Çankayayı boşaltalım, pembe köşke geçelim" diyor. Bunu yine Metin Toker üzerinden öğrendim. İsmet Paşa'yı seversiniz, sevmezsiniz, o ayrı; ama büyük bir tarihtir.
Sayfa 160 - TurkuazKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İsmet Paşa İngilizce, Almanca ve Keman ..
İsmet İnönü Cumhurbaşkanı olduktan sonra dahî İngilizce ile Almanca özel dersler alıyor. Özel dersleri veren hanımefendiyi de tanıdım, bir Rus asilzâdesiydi. Öylesine öğrenmiş ki, Churchill'le görüştüğünde İngilizce konuşur. Kısacası, dehşet irâde sâhibi bir adam. Hattâ kırkından sonra keman çalmasını bile öğrenmiş.
Sayfa 114 - TurkuazKitabı okudu
Şaşırtıcı - Gurme Bilgiler
Nâmık Kemâl, 1860ların sonlarında Londrada sürgünde. Üç, beş Ken sokak ötesinde yeryüzünün en ünlü, en büyük filosoflarından biri oturuyor: Karl Marx. "Sevabına bir git, gör adamı; bir 'merhaba' de. İki çift lâf et!" değilmi? Haberi yok. Düşünebiliyormusunuz? Bizim yenileşmemizin en başta gelen adamı, üstâdı, en büyük edibimiz Namık Kemâl, Batılılaşmayı var gücüyle savunan kişi, bu yeni İngiliz-Yahudi medeniyetinin en önemli zirvelerinden olan filosofu tanımıyor. Bu derece dünyaya yabancıyız.
Sayfa 111 - TurkuazKitabı okudu
Reklam
Reklam
2.883 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.