Şimdi anlıyorum neden ulu mabetsin
Sen ki asırlar boyunca şu ümmete yarensin
Üftade'ler, Bursevi'ler seni methettiler
Gördüler makamını onlar ki ehl-i kalptiler
Emir Sultan Buhari'nin duası yankılandı
Yirmi bir kubbe sanki o anda aralandı
Yusuf Akçura Üç Tarz-ı Siyaset adlı eserini kaleme aldığında 28 yaşındaydı. Enver Paşa, buz tutmuş hayallerinin ardında sonsuzluğa yalın kılıç at sürerken yaşı henüz 40 idi. Halil Kut Paşa, İngiliz ordularını Kut'ul Amare'de mağlup edip esir aldığında yaşı henüz 36'ydı. Mustafa Kemal Paşa boğaza demirleyen işgal devletlerinin savaş filosuna bakıp; "Geldikleri gibi giderler" iradesini ifadeye döktüğünde yaşı 37 idi.
Bugün gençliğimiz içinde ortalama bu yaşlarda olanlara reşit olmayan çocuk muamelesi yapıldığı gerçeği ile yüzleşirsek belki de toplumun dinamizminin nerede söndürüldüğü ve yok edildiğini çok daha iyi anlayabiliriz.
Oturdukları koltuklarda ölümü öldürecek derecede iştiha ile oturan büyüklerin, ideallerini kuvveden fiile geçirmeye fırsat bulamayan gençliğin ruhlarını idam ettirici şehvetinin hikayesi...
Oktay FERİK
"Millet” yerine 'Türk halkı" demek yetmiyormuş gibi, bunun yanı sıra bir de 'Türkiye halkı” sözünün kullanılması ise, bir takım sığıntıları sinsice, vatanımıza ortak çıkarma gibi bir niyet ve gayretin neticesidir.
Hemen her etnik unsurun yüksek sesle haykırmaya memur gördükleri aidiyetlerini sıra Türk evlatlarına geldiğinde çok görmeleri şaşılacak bir hadise değildir. Nitekim bu topraklarda 1944 Irkçılık- Turancılık Davasıyla "Ben Türk'üm, Türkçüyüm" diyenler sanık sandalyesine oturtulmuş, mahkum edilmiş ve türlü eza ile işkencelere maruz bırakılmışlardır. Bir ülkede hakim ve asli unsurun milli kimliğini akli, zihni ve vicdani muhakeme ile bir fikir ve aksiyon haline getirmesi suç sayılması ne kadar utanç verici ise o utancı en azap verici haliyle gayrımilli idareciler eliyle ülkemize yaşatmışlardır.
Bugün gelinen noktada 3 Mayıs 1944'e bir bayram ve şenlik nazarıyla bakmaktan ziyade bu önemli tarihi bir diriliş ve uyanışın miladı olarak görmek gerektiği kanaatindeyim.
Bu vesile ile Türkçüler Gününün, Türklüğe ve Türk dünyasına hayırlar getirmesini diliyorum.
Başta Nihal Atsız bey olmak üzere davanın bütün sanıklarını rahmetle ve minnetle yad ediyorum.
Tehcir kararı, yukarıda da açıklandığı gibi, komitacı Ermeniler’in müstakil Ermenistan kurma düşüncesiyle, savaş içinde bulunan kendi devletlerini arkadan vurmaları yüzünden zorunlu olarak alınmıştır.
Köprü Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Üsküp’lü Şair ve Yazar Leyla Şerif EMİN’in konuk olacağı ve Balkan Türklüğünün ele alınacağı Oktay Ferik ile Hasbî-Hâl programı İnstagram kanalımızdan saat:21.00’de canlı olarak yayınlanacaktır.
Bekleriz efendim…