Kitabın yarısı Hitler döneminde kamplarda kalmış bir psikiyatristin anılarıyla ilgili. Sonrası ise aynı psikiyatristin oradaki tecrübelerinden de yola çıkarak kurduğu Logoterapi kuramıyla ilgili. Çok kötü şartlarda bile insan kalabilmenin, hayatta bir anlam bulabilmenin mümkün olduğunu gösteriyor.
Kampta küçük bir zaman dilimi, örneğin bir gün, işkence ve eziyetlerle dolu olduğu için sonsuz görünür. Daha uzun bir zaman birimi, mesela bir hafta ise çabucak geçmiş gibi görünür.
Akıcı, eğlenceli ve hiç sıkmayan bir kitap. Son sayfalara kadar kitabın sonunu tahmin ettiğinizi düşünebilirsiniz ancak öyle olmadığını fark edeceksiniz.
Beş Küçük DomuzAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20232,912 okunma
Akıcı ve ilgi çekici olduğunu duyduğum için aldım ancak beklediğim kadar akıcı değildi.
Yazarın farklı bir dili var o yüzden takip etmesi bazen zor olabiliyor.