Kur'an-ı Kerim
Kur'an-ı Kerim 3 bölümden oluşur 1- kıstas: geçmişi örnek veren öğüt ayet-i Kerimeleri. Misal:Nuh Kavmi de elçileri yalanladıkları zaman onları boğduk. İnsanlar için onları bir ayet (öğüt, uyarı) kıldık. Biz, zalimler için çetin bir azap hazırlamışızdır. (Furkan suresi/37.ayet) 2- kanun: allahın yeryüzünde ki insanlar arasında ki düzeni ve intizamı sağlamak için yasa âyet-i Kerimeleri. Misal:Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle! (Herhangi bir ihtiyaç için dışarı çıkarken) dış elbiselerini giysinler. Bu (elbise) onların tanınmaları ve incitilmemeleri için en uygun olanıdır. Allah çok bağışlayandır; çok merhamet edendir.”(Ahzap suresi 59.ayet) 3- bilim: allahu Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de bilimin özünü veriyor ki O'ndan yola çıkarak bilimi araştırırak bilgi sahibi olmanıza sebep oluyor. Misal:Ve dolunay haline geldiği zaman Ay. Siz gerçekten tabakadan tabakaya binip geçeceksiniz.(inşikak suresi 19.ayet)
Ahzab Suresi 35. Ayet
35. Müslüman erkekler, müslüman kadınlar; mümin erkekler, mümin kadınlar; ibadet ve itaat eden erkekler, ibadet ve itaat eden kadınlar; özü sözü doğru erkekler, özü sözü doğru kadınlar; sabreden erkekler, sabreden kadınlar; gönlünü ibadete vermiş erkekler, gönlünü ibadete vermiş kadınlar; (Allah için) yardım yapan erkekler, yardım yapan kadınlar; oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar; iffetlerini koruyan erkekler, iffetlerini koruyan kadınlar; Allah'ı çokça anan erkekler, çokça anan kadınlar; işte bunlar için Allah büyük bir ödül hazırlamıştır. [Allah'ın lütuf ve rızâsını elde etme imkânı bakımından kadın erkek farkı yoktur, fırsat eşitliği vardır.]
Sayfa 421
Reklam
61 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 hours
  Tiyatro ve Tesiri
Tiyatro onun sözleriyle..."Tiyatro,bir çok insanın,bir ân,böyle birbirini göremez hâlde bir noktaya bakıp,bir çerçeve içinde her gün yaşadığı hayattan bir parça gösteren bir sanat şekli(S.10)...Ve..."Tiyatro,insanoğlunun en susadığı hadise olan aksiyonun taklidini veren hayat çerçevesinin bir tecellisi,bir tahayyülü ve ayrı bir
Tiyatro ve Tesiri
Tiyatro ve TesiriNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 201693 okunma
Bütün bunlar yaklaşmakta olanın habercisi değil mi?
Rad suresi 41 Peki, inkârcılar görmüyorlar mı, Biz hüküm ve kudretimizle yeryüzüne gelip onu her yanından nasıl eksiltiyoruz? Yeryüzünü, sahip olduğu en iyi şeylerden her gün biraz daha yoksun bırakarak, azap verici darbelerimizle nasıl sarstığımızı görmüyorlar mı? Bu dünyada insanı,başarı ve yükselmeden sonra çöküşün, hayattan sonra ölümün, gurur ve ihtişamdan sonra alçalmanın, kemalden sonra zevâlin beklediğini bilmiyorlar mı? Hal böyleyken, hakkı inkâr edenler, Allah’ın kendilerini alçaltmayacağından, hâkim konumundan mahkûm konumuna düşürmeyeceğinden nasıl emin olabiliyorlar? Geçmişte büyük imparatorluklar kurmuş nice toplumların, azgınlıklarından dolayı yok edildiğini bilmiyorlar mı? Depremlerle, savaşlarla, toplumsal ve ekonomik krizlerle üzerlerindeki ablukayı her geçen gün nasıl daralttığımızı görmüyorlar mı? Servetine, gücüne, makâmına, şöhretine aldanarak gurura kapılan nice zengin ve güçlü insanların, bugün toprak altında çürümeye terk edildiğini bilmiyorlar mı? Çevrelerinden, dost ve akrabalarından birer ikişer mezara yolladıkları insanların hâlini düşünüp ibret almıyorlar mı? Bütün bunlar, kendilerine yaklaşan felâketin yeteri kadar habercisi değil mi? İyi bilin ki, her konuda son sözü söyleyen ve nihâî hükmü veren Allah’tır ve hiçbir güç, O’nun hükmünün önüne geçemez ve şunu da iyi bilin ki, Allah, yeri ve zamanı geldiğinde hesap görmede çok hızlıdır! İstese, günah işledikleri anda zâlimleri derhal yok edebilir fakat sonsuz merhameti sayesinde, tövbe etsinler diye onlara mühlet veriyor, bunun için de, insanlık tarihinden ibret alarak düşünmelerini öneriyor.
NİSA SURESİ ﴾147﴿  "Eğer siz iman eder ve şükrederseniz Allah size niçin azap etsin? Allah şükre karşılık veren ve her şeyi bilendir."
وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ اِذَا قَضَى اللّٰهُ وَرَسُولُهُٓ اَمْراً اَنْ يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ اَمْرِهِمْۜ وَمَنْ يَعْصِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً مُب۪يناً "Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü'min erkek ve hiçbir mü'min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resülüne karşı gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır." (Kuran-ı Kerim, Ahzab Suresi, 36.Ayet)
Reklam
1,000 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.