YouTube kitap kanalımda Beton'u ve diğer Thomas Bernhard kitaplarını nasıl okumanız gerektiğinden bahsettim: ytbe.one/5bKKeH6c3Tw
Sizi son zamanlarda okuduğum en çarpıcı yazarla tanıştırmak istiyorum. Onun adı Thomas Bernhard.
Adına yakışır biçimde, insanı betona çarpmış kadar etkileyen bu kitabı okurken aklıma Nuri Bilge
This is a man's world
(Bu bir erkeğin dünyası)
This is a man's world
(Bu bir erkeğin dünyası)
But it would be nothing
(Ama hiçbir şey olmazdı)
Nothing
(Hiçbir şey olmazdı)
"Şikayetçiyim beraber yaşadığımız bu ortak hayatlardan ve bir itirazım var bundan en çok (BEN) etkileniyor olmaktan! Soruyorum ona buna anlayabilmek için dokunduğum her kişide 'var' olan bu sancıyı. İlginçtir, herkeste tanıyormuş 'ben'i çalan o hırsızı.
Peki, neden herkes suskun hatta birer ruhsuz? Çaba yok çünkü herkes hakim ve suçsuz...
Şikayetçiyim özenti hayatlar var. Benim istediğim adalettir, alın aidiyet sizin olsun. Bilinmez mi sandınız, sizin mahkemelerinizde en çok yuhlanan kellesinden vuruldu... Nezlinizde yargı verildi, suçlu bulundu oysa sahte kalpler yeniden kuruldu, yeri çakma duygular ile dolduruldu. Duydunuz mu Millet!!! Bu sefer peluşların değil, insanların içi dolduruldu..."
𝓔𝓵𝓲𝓯𝓲𝓷
Hiçbir olguyu kabullenemediğim gibi hiçbir duyguya ait değilim,
Keşfedilemeyen kavramlara aidiyet hissedişim.
Ve ardına kaybolan benlik...
Bu bilinmezlikteki sebep, doğru yerde yanlış sorular sormamız ve yanlış yerde doğru cevapları aramamızdan.
Oysa insan, derinliklerinden anlaşılır. Belki de görmek için gözlerimizi kapatmamız yeterli. Tüm bu tezatlıkların içerisinde, hükmeden düşünceme mağlubum.
“En kötü karar, kararsızlıktan,
Kötü bir son, sonsuz bir umutsuzluktan iyiymiş gibi”
Seslenirsek cevaplar en başta,
başladığımız nokta ise en sonda. Fakat ben aidiyetsizlik içerisinde, öznesiz yokluğa mektup yazamam.
𝔈.𝔇.
-Spoiler içermez-
Aşkın en kutsal olanı bizi yararlı bir amaca hizmet ettiren değil midir?.. İnsanın aklını başından alan; sağlıklı düşünme yetisini, doğru kararlar verme iradesini, zamanını faydalı meselelere harcama hevesini yok eden bu tehlikeli duygu Martin'de ters etki yaratıyor ve hayatının iyi yöne doğru evrilmesine sebebiyet veriyor.
Öznenin eksik kaldığı bir cümlede yüklemlerin pek de bir anlam ifade etmediğini öğreniyorum son zamanlarda .. Zamansal sanrılar içinde .. bazen çokça da dışında!
Ilk Mehmed Uzun kitabım yani bir tanışma kitabı benim için "Aşk gibi aydınlık ölüm gibi karanlık "
Derin tarihe girmeden yüzeyde dolaşmak istersem kitap için ne diyebilirim diye sordum kendime "öncelikle " merak duygusu hakimiyeti diyebilirim .. daha erken saate başlasaydım şimdi yatmak zorunda kalmazdım acaba ne olacak diye
Yıllar önce Dönüşüm’deki o yumuşak inişten(!) sonra bu romanın bana yaşattığı hissiyat; insanın kendisini havasız, basık ve sıcak bir odaya kapatmasıyla aynı.Üstelik nefes almak için bir pencere arama çabalarınız da nafile bir uğraştan fazlası değil, pencereler ya ulaşamayacağınız kadar yüksekte, ya da yorucu bir dekor içinde kaybolup
Esin Karadeniz / Yolum Umutla
Aşkın en naif halini gözler önüne seren, 12 Eylül öncesi üniversitelerde yaşanan olaylara değinilen bir dönem romanı #YolumUmutla . Gençlerin siyasi davaları için neleri göze aldıklarından ve o dönemdeki okumanın zorluklarından bahsediyor. Kıskançlığı, dostluğu, engellere ve yanlış anlaşılmalara rağmen vazgeçilmez