Durmak yalnızca geride değil; dışarıda da kalmaktır. Beğenilenler çemberinin dışında kalmak, modern bireyin başına gelebilecek en korkunç felakettir. Bu nedenle kullanıcısına uyum ve aidiyet ruhunu aşılayan maskeler, kolayca takılıp atılabilir birer kimlik uzantısı olarak işlev görür.
Sayfa 20 - Açılım Kitap
Köken , bizi kah oraya kah buraya savurmuş acı - tatlı tesadüfler . İradenin dışında vücut bulan aidiyet .
Sayfa 57 - İletişimKitabı okudu
Reklam
İşbirlikçi öğrenme
Öğretmenler: Öğretimde bütüncül çocuk [whole-child] yaklaşımını benimseyin. Sınıfınızdakive okulunuzdaki tüm öğrencilerin sağlıklı ve güvende olduğundan, katılım gösterdiğinden, destek aldığından ve gerektiği kadar çabalamaya teşvik edildiğinden emin olun. Sanat, müzik, fiziksel aktivite sosyal bilimler de dahil, her konuya eşit derece ağırlık veren daha zengin bir müfredat oluşturmak için mes- lektaşlarınızla ortak çalışın. Öğrencilerinize çoklu zekâ kuramını öğreterek yetenek ve başarının çeşitli biçimlerde tezahür ettiğini anlamalarını sağlayın. Öğretimde işbirlikçi öğrenme yöntemlerini kullanın; içerdiği unsurlar bakımından bu yöntemler her nevi öğrencinin faal olmasına ve aidiyet hissi geliştirmesine imkân verir ve onları daha katılımcı, daha şevkli kılar.
Zarifoğlu'nun şu güzel satırı, genel anlamda aidiyet duygumuzun nasıl da aşındığını, şairin ismiyle müsemma zarifliği ve sadeliğiyle, bize çok iyi özetlemiyor mu? "İçimiz hep bir hoşçakal ülkesi"
Anladım ki aidiyet, kan bağından önce gelen bir şeydir.
Incecik, belli belirsiz bir çizgidir kâğıt kesiği. Çoğu kez nasıl kestiğini bile anlamazsınız. Ama acısı, kanayan bir yaradan daha keskin, daha derindir. Ve yaralar aidiyet taşır. İnsan hangi nehirden su içiyor, hangi ağacın meyvesi ile doyuyor, kimlerin arasında soluk alıyorsa yaraları da oraya aittir.
Reklam
Kök ve aidiyet dünyaya bedeldir. "Yeryüzü vatandaşlığı" emperyal bir rüşvettir. Vatan annenden emdiğin süttür, öyle ya; burnundan gelse de vatan, kemiklerini büyütse de vatan.
Ancak insan, hayatta olduğunu ve yaşadığını hissedebilmek için bir şeylere aidiyet beslemek istiyordu işte.
Hepimizin “bam telleri” vardır ve çocuklar bunlara nasıl basacaklarını bilirler. Bam telimize basıldığında ilkel, sürüngen beynimize döneriz. Yavrularımızı ‘yemeyiz belki’ ama üzülüp tepki verdiğimizde kesinlikle onların aidiyet ve önemlilik hislerini kemire kemire tüketiriz.
Dünyadaki hiçbir şey aidiyet hissini sorgulatmaz.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.