Sosyal siteler içinde huzuru bulduğum ve aidiyet hissettiğim tek site 1000kitap.. İYİ Kİ VARSIN..Teşekkürler..
Noktaların,boşlukların esirine kısmet yaşamak.. aslında olabildiğince derin anlamlar taşıyan biz ve bizden öte benliklerimiz. Varoluşlarımızı anlamaya ramak kalması, sessizliğimizin ne zaman sükuta ulaşacağı ise müptela.. öyle ya yağmurdan sonraki kokuya hasret yaşıyorken çok mu arzulandı yerli yersiz ya da ne zaman istenildi eski zamanlara aidiyet. Var mı gerçeklikler, varsa bilinsin ki zapt edilebilmeye sahip olsun,mana taşısın.. neye göre kime göre, eminsizliğin selamı olsun üzerimize..
Reklam
İnsanların, çocukluk yıllarının geçtiği coğrafyaya duydukları duygusal bağ ve aidiyet hissi yerçekimi gibidir.
Anladım ki aidiyet, kan bağından önce gelen bir şeydir.O da aynı toprak üzerinde ortak bir geçmişle kurulabilir.
368 syf.
8/10 puan verdi
Bir insan bir şeye nasıl ikna olur ve en önemlisi neden ikna olur. Çeşitli reklam kampanyalarının da faydalandığı bu ikna yöntemleri psikolojik bir bakış açısıyla dile getirilmeye çalışılmış. Sürü psikolojisi, sosyal aidiyet, toplumda kabul görme kavramlarıyla bezenmiş bir kitap.
İknanın Psikolojisi
İknanın PsikolojisiRobert B. Cialdini · Mediacat Kitapları · 20222,310 okunma
Eagleton'a göre din, günümüz insanının afyonu değildi, gerçek afyon başta futbol olmak üzere spordu. Spor, artık insanların yüzyıllar boyu uğruna ölmeye hazır olduğu dini inanç, bağımsızlık, kişisel onur, etnik kimlik gibi soylu değerlere tekabül ediyordu. Sağladığı aidiyet duygusuyla kabilesel bağlılık ve rekabetleri, sembolik ritüelleri, efsaneleri, ikonik kahramanları, beden estetiğini, hatta entellektüel tatmini kapsıyordu. Stadyumlar televizyonlarda olmayan insani dayanışma imkanları oluşturuyordu. Spor olmasaydı modern insanlar hayatlarında bulabildikleri büyük bir anlam parçasından yoksun kalırlardı.
Reklam
İnsan farklı aidiyetlere sahip olarak gelir dünyaya ve her bir aidiyet diğer insanlara bağlanmak için bir nedendir. Zamanla aidiyetler arasında bir çatışma olur bu çatışma da insanlarda bir kimlik bunalımına dönüşür. Rastlantısal olarak kazandığımız kimlikleri kutsallaştırır bunlar için ölür ve öldürürüz. Örneğin; Kürt ve Müslüman kimliğe sahip
368 syf.
9/10 puan verdi
1929 yılında Öksüzler Treni adı verilen ve Amerika'da ki kimsesiz çocuklara bir aile kazandırmak adına, Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından başlatılan bir proje olarak hayata geçmiştir. Çocuklar bu trene bindirilip; yeni ailelerine kavuşturulmak üzere her istasyonda görücüye çıkartılmak üzere yolculuğa başlamışlardı... 1929 yılın da bu trende bulunan Vivian'in hayatının, 2011 de kendi gibi yetim olan Molly ile nasıl kesiştiğini, koruyucu aile ve toplumun onlara bakış açısını okuyacaksınız... Çocukların yaşadığı duygusal çöküntüyü, sahipsizliği, toplumun onlara bakış açısını yazar sade, akıcı ve duygusal bir dil ile okuyucularına aktarmayı başarmış. Okurken kendinizi, Vivian'ın yerine koyup duygulanacağınız dan emin olabilirsiniz... Korkuları olan bu çocuklar; dövülüp, kötü muamele gören, tacize uğrayıp ayakta kalmak için çırpınışları ile birlikte kendi ailelerinden kalan son hatıralarına sımsıkı sarılıp; kendilerin de eksik olan aidiyet duygusunu geliştirmek, değer görmek ve kişiliklerini koruyabilmek adına maruz kaldıkları duygusal baskıya, duygulanarak şahit olacaksınız... O dönem de çocuklara uygulanan şiddet maalesef günümüze kadar artarak gelmeyi başarmış. Bu ise insanın şiddete ne kadar meyilli olduğunu gösterirken, bunun eğitim seviyesi veya gelişmişlikle ilgisinin olmadığını yazar Molly'nin hayatı ile gözler önüne sermiş...
Öksüzler Treni
Öksüzler TreniChristina Baker Kline · Arkadya Yayınları · 20141,734 okunma
Ailedeki aidiyet duygusu"sosyal aidiyet"in zeminidir.Sosyal aidiyet de "soyut aidiyet"in temelidir.Basamaklar arasında sorun varsa bir sonraki aidiyet hissine gecis zorlasır.Bu durumda sadece ailesiyle aidiyet kurmus cocuk çevresindeki dost ve arkadaşlarıyla bütünleşemez.Sosyal çekinik kisilik yapısındakilerin durumu da böyledir.Bu cocuklar sanıldığı gibi ailelerine düskün degildir.Sadece aidiyet gelişimindeki ikinci basamağa henüz çıkamamıslardır.
Aidiyet ihtiyacı insanın en karmaşık duygusudur.Bir yandan özgürlüğe düskündür insan ruhu,diğer yandan tutunacak dal arar.Tutunabildiği kadar kendini güvende hisseder.İnsan bir yandan "Ellerimi bırak hür olmak istiyorum"derken ,diğer yandan"yanımdan ayrılma ait olmak istiyorum"der.
Reklam
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Ait olma duygusu karmaşık bir ihtiyaç olduğundan yazar bu konuyu çocukluk döneminden ergenlik dönemine kadar ele almış.Bir yanımız özgür olmak isterken,diğer yanımız güven duyduğumuz aile,dost ve arkadaşlarımızın arasında onlarla beraber olmayı ister.Aidiyet duygusunun gelişmesi ve bireyin huzur bulduğu ortamların özellikle aile içinde olmasının nasıl sağlanacağını anlatan bir eser... Kesinlikle ebeveynlere çok şeyler katacak bir eser...
Aidiyet - Tutunma Çabası
Aidiyet - Tutunma ÇabasıAdem Güneş · Timaş Yayınları · 2014126 okunma
Çocuk kendisini sürekli yargılayan kişiye değil, kendisini yanlışlarına rağmen anlayabilen kişiyle aidiyet kurar...
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.