Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Barış sanatı din olmayan bir dindir, tüm dinlerim mükemmelleştirir ve tamamlar.
Çok güzel not çıkartılabilecek hatta bazı noktalarda üzerine bir şeyler ekleyebileceğiniz tarzda düşünceler var, onları bu yüzden alıntılar olarak zaten paylaştım. Onun dışında kitabın son sayfalarında işte birçok dinin artık
Yeterli olmadığını vurguluyor ve daha çok kendi felsefesine o doğayı kozmik evreni Yani aslında günün sonunda kendi dinini felsefesini yaratıyor.
Kitap genel hatlarıyla Barış sanatını vurguluyor saldıran taraf değil ama saldırıya karşı koyan taraf olmayı tercih ediyor.
Genel olarak okunabilir felsefesi öğrenilebilir ama kesinlikle ölmeden okunması gereken bir kitap değil.bir dizide görmüştüm bu yüzden kitabı alıp okumak istedim orada bir aikido ustası vardı memnun kaldım zaten memnun kaldım bölümleri alıntılar olarak paylaştım Siz de oradan inceleyebilirsiniz.ama diğer arkadaşların incelemelerini de belirttiği gibi öyle ruhsal da uygun mu Yok bu zaten arayıştaydım vesaire gibi söylemler biraz boş çünkü ruhut tatmin edecek bir kitap değil.
Kemal Sayar'ın yazma hızına sıkı bir takipçisi olarak yetişmekte zorlandığımi söyleyebilirim. Bu karmaşa ve hız çağında iyi ki ruhumuza nefes alanları açan, bize sekine veren, huzuru kelimelerinde okuduğumuz yazarlar var, sayıları çoğalsın.
Işığı hep dışardan beklersek ne mi olur? Küçük bir karaltı yolumuzu şaşırmamıza, önümüzü görememize, yokda kalışımıza sebep olabilir. Kitabı iki ana bölümden oluşmuş düşünürsek ilk bölüme büyük depremin ruhumuza, hayatımıza açtığı büyük yaralar ve o yarda sıkışan bizlere uzatılan bir el deriz.
2. Bölüm " varlığın yerçekimi" başlığını taşıyor ve insana modernite ile oyalanma değil başetme yollarından bilge kesitler sunuyor.
Bu iki bölümün tam ortasında aikido ustası Ueshiba'nın "bambu sembolizmi"nden on ders özetlenmiş, bunlardan üçünü belirtelim:
-Zayif görünen aslında güçlüdür.
-Eğil ama kırılma.
-Sıkıca köklen ama esnek ol.
Kemal Sayar'ın en sevdiğim yönlerinden biri de bu duymadığım yazarlardan çok güzel ilaçlar devşiriyor ve "insanın evrensel dertlerine bu topraklara has çözümler üretiyor." Meraklısına tavsiyedir.
Aikido dersleri alan dedektifimiz Remzi Ünal, kursa yeni başlayan bir kızı metroya kadar bırakmak için alıyor. Ya da biraz emrivaki ile almak zorunda kalıyor. Acaba almasa mıydı?
Sonraki gün öğrenir ki, arabasına aldığı kız gece cinayete kurban gitmiştir. Hiçbir şey yapmamanın doğru olmayacağına karar verir ve cinayeti araştırmaya başlar.
Serinin en zayıf kitabı olduğunu düşünüyorum. Ve kardeşlerin isimleri neden o kadar benze seçilmiş? Okurken sürekli duraklamama neden oldu.
Aikido yavaş yavaş öğrenmeye başladığım,ama en başından bu yana her şeyiyle beni büyüleyen bir spor.
Felsefesini okumak çok keyifli idi.Umarım yolun sonunda bahsedilen ahengi ve uyumu her an deneyimlemeyi başarmış olurum.
O gün güzel bir gün olacak.
289 syf.
·
Puan vermedi
İletişim sadece konuşmak değil ve öyle olmadığını kanıtlayan bir çalışma. Okunması ve diğer serileri dahil hayatınıza dahil edilmesi gereken uygulamalar bütünü. Bu kitap bana her zaman karate ile aikido gibi gelir. Size dövmeyi değil, ruhsal gelişimi nasıl öğretiyorsa. Bu kitapta aynı şeyi yapıyor diyebilirim. Size kavgayı değil anlatmayı ve yönlendirmeyi öğretir. Tabiki uygularsanız.
Coelho okumayı severim. Kapakta ‘Elif’ ismini görünce okumalıyım dedim. Mutlaka bir Türk kızı, Türkiye’de geçen bir hikaye ya da Arap alfabesindeki harf olabilir diye düşündüm. Evet bir Türk kızı var, ama ismi ‘Elif’ değil. Arap alfabesinin ilk harfi olan ‘Elif’ ile ilişkili olması daha muhtemel dedim. Çünkü ‘Elif’ harfi kendinden sonra hiçbir
Duygusal Zeka EQ Neden IQ'Dan Daha Önemlidir ?
"Aikido bir uzlaşma sanatıdır.
Dövüşme zihniyetine sahip biri, evrenle olan bağlantısının kaybetmiştir demektir. İnsanlara hükmetmeye çalışırsan, zaten yenilmiş sayılırsın.
Biz çatışmaları nasıl çözümleyebileceğimizi inceliyoruz, nasıl başlatacağımızı değil."
Sevdiğim kitaplardandır kendileri. İçinde kişisel gelişim, öfke kontrolü, kaygı, depresyon, iyimserlik, empati, evlilik, çocuk, travma, gibi bir çok konu ele alınmış neden - sonuç ilişkisi üzerine çok başarılı bir kitap.
1995 te yazılmasını rağmen hâlâ güncelliğini koruyan nadir eserlerden.
Herkesin okuyabileceği bir anlatım mevcut
( keşke herkes okusa :)
EQ dediği bu kavram eğitimciler tarafından "sosyal ve duygusal öğrenim" (SEL) (social and emotional learning) programlarına dahil edilerek benimsenmiş.
Tarihler 2005 gösterdiğinde ABD'de pek çok bölge, hatta eyaletlerin tamamı, SEL'i müfredatın bir parçası haline getirmiş. Öğrencilerin matematik ve dilde belirli bir yeterlik düzeyine erişmeleri gerektiği gibi, bu önemli yaşam becerilerinde de ustalaşmalarını zorunlu kılınmış.
Günümüz eğitim sistemini göz önünde bulundurunca, içimde bir yer cız etse de.
Eğitim şart diyoruz. okuyun ve okutunuz.
Kitapla kalın...
