Mesela Ebû Hüreyre (Allah kendisinden ebeden razı olsun). Ebû Hüreyre'nin adını bilen var mı? Gerçekten de bilmiyoruz. Ebû Hüreyre'nin kendisi unutturmuştur bize kendi adını. Yalnızca bir rivayette Abdurrahman olduğu söylenir. Efendimiz (sas); Hz. Ali'ye "𝗘𝗯𝘂̂ 𝗧𝘂̈𝗿𝗮𝗯", Halid b. Velid'e "𝗦𝗲𝘆𝗳𝘂𝗹𝗹𝗮𝗵", Hz. Hamza'ya "𝗘𝘀𝗲𝗱𝘂𝗹𝗹𝗮𝗵", Aişe annemize "𝗛𝘂̈𝗺𝗲𝘆𝗿𝗮", Enes b. Malik'e "𝗜̇𝗸𝗶 𝗸𝘂𝗹𝗮𝗸𝗹ı", Esmâ annemize "𝗖̧𝗶𝗳𝘁𝗲 𝗸𝘂𝘀̧𝗮𝗸𝗹ı" demiştir. İnsanları taltif ve teşvik eden ve bir yönüyle heyecanlandıran güzel lakapların verilmesini Efendimiz (sas) hem teşvik etmiş hem de uygulamalı olarak göstermiştir.
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
- Ebû Seleme b. Abdurrahman'dan rivayet edildiğine göre Aişe (radıyallahu anhā) şöyle dedi: Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hastalandığın- da Cebrail (aleyhisselâm) onu şu duayla okurdu: 'Zarar veren her hastalıktan, nazarı değen her gözden, hased ettiğinde hasetçinin şerrinden Allah'ın kelimeleriyle sana şifa niyaz ediyorum. Muslim, Selam 39
Sayfa 103
Keşfin mertebeleri ve çeşitleri
Dokunmaya gelince, o da iki ışığın veya iki misali cesedin bitişmesidir. Nitekim Abdurrahman bin Avf-Allah ondan razı olsun- Hz. Aişe'den-Allah ondan razı olsun- şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber -Allah'ın salât ve selâmı üzerine olsun- şöyle buyurmuştur: "Yüce ve ulu Rabbimi en güzel surette gördüm. 'En yüce topluluk neden bahsediyorlar, ey Muhammed?' dedi. Ben de iki kez 'Sen daha iyi bilirsin, Rabbim.' dedim." Dedi ki: "Allah avcunu iki omzumun arasına koydu ve elinin soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim. Böylece göklerde ve yerde olan varlıkları bildim." Sonra şu ayeti okudu: "İşte böylece İbrâhîm'e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin bilgiye erenlerden olsun."
Resûlullah (s.a.s.) Hz. Aişe'nin kızkardeşi Esma'ya: "Ey Esma! Bir kadın ergenlik çağına vardığında (yüzünü ve ellerini göstererek) artık şura ve şura dışındaki yerlerinin görünmesi uygun olmaz" demiştir.
Zerdüştler âdetli kadını uğursuz ve murdar kabul ederek bu süre içinde bir odaya kapatırlardı. Yahudiler ise kadını adet gördüğü günlerde sadece hor görmekle yetinmeyip sonrasındaki yedi günde de sakıncalı görmekte ve kadının kullandığı eşyaları da kirli ve necis saymaktadırlar. Hristiyanlar ise ay haline hiç önem vermez, bu durumda olan kadınlarla cinsel ilişkide de bulunurlardı. Peygamber Efendimiz, âdetliye dokunmama veya uğursuz görme vb. rencide edici tavırları kesinlikle reddetmiştir. Nitekim Hz. Aişe, "Ben adetli olduğum hâlde Hz. Peygamber (s.a.s.) kucağıma yaslanır sonra Kur'an okurdu." derken Meymûne annemiz bu durumun Resûl-i Ekrem'in diğer eşleri için de geçerli olduğunu anlatmaktadır.
Reklam
Hz. Aişe'nin öğrencileri arasında ise Urve b. Zübeyr'i görürüz. Hz. Aişe'den hadis rivayet edenler arasında en meşhur olmasının yanı sıra Hz. Aişe onun teyzesi olur. O şöyle demiştir: Hz. Aişe'nin vefatından dört veya beş yıl önce kendime şöyle dedim: "Bugün vefat etse, bildiği hadislerin zayi olacağı konusunda hiç endişelenmem. Zira ben hepsini zaten iyice kavramıştım." Benzer şekilde Hz. Ali'nin (radıyallahu anh) peşinden ayrılmamakla bilinen kişiler görürsünüz. Bunlar iki oğlu Hz. Hüseyin ve Muhammed b. el-Hanefiyye ile täbiînden Abide es-Selmânî'dir. - İbn Abbas'ın hadisleri konusunda uzmanlığıyla bilinenler Said b. Cübeyr, Mücahid, Tâvus ve Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe'dir. Cabir b. Abdullah'tan rivayet edenler ise Ata, Amr b. Dinār ve Ebû'z-Zubeyr'dir. - Ebû Hüreyre'den (radıyallahu anh) rivayet edenler arasında Said b. Müseyyeb, Muhammed b. Sirin, Ebû Seleme Abdurrahmân b. Avf ve Ebû Salih e Semmån el-A'rac bulunmaktadır. - İbn Mesûd'tan (radıyallahu anh) rivayet edenlere - Esved, Alkame, Mesrûk ve Ebû Vâil'dir.
En iyi asker en iyi mit mensubu olurlardı yaşasalardı
Hz muhammed ve sahabeleri Ebu Bekir Ömer bin Hattab Osman bin Affan Ali bin Ebu Talib Hatice bint Hüveylid
Bir demet sahâbe üzerinde bu izlere sadece ahlak boyutu ile bakmaya çalışsak nasıl bir tablo görürüz? Bu sorununncevabını şöyle verebiliriz: . Hz. Ebû Bekir (ra): Sıdk/doğruluk ve sadakât ahlakı . Hz. Ömer (ra): Kuvvet, güç ve adalet ahlakı .Hz. Osman (ra): Hayâ, edep ve infak ahlakı . Hz. Ali (ra): İlim, cesaret ve mücadele ahlakı . Hz.
127 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.