Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Önümdeki lokmayı yemiyor sadece çatalımla oynuyordum. Annem neyim olduğunu sordu. ''Bi şeyim yok anne. Sadece aç değilim, müsaade ederseniz odama çekilmek istiyorum.''dedim. Durumu olgunlukla karşılayıp izin verdiler. Holde kendime ait bir odam olmadığını fark edip masaya döndüğümde ise dayım benim tabağımı ekmekle sıyırıyordu. O günden sonra dayıma karşı hep nötr durdum.
Sayfa 106Kitabı okudu
Burası, güzel şiirlerin hakkını verecek insanların yeridir diye... Çok sevdiklerimden... Adamotu herkesin kalbinin söküldüğü bir an vardır yoksa olmalıdır en azından kalbinin söküldüğünü hissettiği bir an
Reklam
Jack Kerouac Kendini Anlatıyor Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak… Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
Kitap sayfalarının aralarından sökülüp alınan cümleler gibiyim. Varım... Ama olduğum yere ait değilim...
Fakat, bazen en önemsiz gülümseyişler, hatta kendine ait olmayan bakışlar bile ona bir şiir taşkınlığı verir, onu canını feda etmek ihtiyaçları ile inletirdi. '' Ah bu belirsizlik... İnsan değilim, karmaşayım... '' diyordu. Mehmet Rauf / Eylül.
Ben deliyim… Yorgun ve yalnızım kaldırımlara misafirim… Gecenin gözleri üzerimde. Denizin ortasında küçük bir adayım, yüzme bilmem… Yüreğimi bir yere bırakmışım, bıraktığım yerden çok uzaklardayım. Kapıları kapatmışım üstüme, sürgüleri beynime çekmişim. Hey sabreden derviş banada sabretmeyi öğretsene. Ben deliyim, ama çok şey bilirim. Renkler ve
Reklam
256 syf.
4/10 puan verdi
Biliyorum zamanlamam manidar ama durum sandığınız gibi değil. İş yerimde yaklaşık bir aydır okunmak için sürünüp duruyor bu kitap. Aslında kitap demek de pek doğru değil. Küba Devriminden sonra Güney Amerika'nın tamamında devrim gerçekleştirme hayali ile Bolivya'ya geçen Che'nin 7 Kasım 1966'dan öldürülmesinden bir gün önceye (7 Kasım 1966) kadar
Bolivya Günlüğü
Bolivya GünlüğüErnesto Che Guevara · Say Yayınları · 2012314 okunma
Benim evim yok, bir sürüye ait değilim. Ben toplumdan dışlanmış biriyim.
Ve Sylvia'nın neden çığlık attığını anlıyorum. Vivian kafasını çevirip çalıların arasına kusuyor. Bense uyuşmuş gibiyim ,hareket edemiyorum. Sylvia dibimde sızlanıp hızlı hızlı nefes alırken , ben otların düzleştiği bu bölgeye dağılmış çeşitli kemikleri inceliyorum. Nedense bu alemden kopup gitmiş gibiyim ; sanki her şeyi başka birinin gözleriyle görüyorum. Bir bilim insanının gözleriyle belki de. Ya da kemikleri görünce aralarında bir bağlantı kurma ihtiyacı duyan bir anatomi uzmanı gibi. 'Şu sağ kaval kemiği, şu dirsek kemiği, şu da sağ ayağın beşinci parmağı. Evet ,evet, kesinlikle sağ ayağın parmağı.' Ama tabii ben gördüklerimden bir şey çıkarabiliyor değilim. Bu biraz da , kemiklerin paramparça dağılmış , geriye fazla bir şey kalmamış olmasından.Aralarında tek emin olduğum , bir kaburga kemiği ; onu da zamanında yediğim kaburgalardan tanıyorum. Ama bu bir domuz kaburgası değil , hayır kesinlikle değil , kemirilip etinden sıyrılmış bu kemik bir insana ait ,hem de en fazla dokuz saat önce konuşmuş olduğum birine ait .
Sayfa 64
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.