Ve içine sırlar doluyordu. Yalnız duyulan ve asla bilinmeyen o sırlar ki, birbiri üstüne yığılarak bir iğne ucu kadar küçük bir saha içinde âdeta büyük denizler gibi derinleşiyordu. Şinasi,bu ummuanın içine benliğini atarak boğmaya, bir nevi derunî intihara çalışıyordu,fakat ölmüyordu.
Ah efendim, dedi, bizi bizden daha iyi biliyorlar ; Mesnevi'yi de, Rubaiyat'ı da, Gazali'yi de, Farabi'yi de bizden daha çok okuyorlar; bizi bizden daha çok takdir ediyorlar; bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim, yoktur.