Muhammet Bilal Akgül
Muhammet Bilal Akgül
@akgulmbilal
Bu dine, bu ırka ve bu toprağa
Sataşmak isterse herhangi gavur:
- Vur! ALLAH aşkına vur!
instagram.com/m.bilalakgul346...
İmam Hatip
Denizli
İstanbul
223 reader point
Joined on February 2020
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Bu Ne Şarap Güzellemesidir.
Ömer Hayyam ın şairliğine diyecek yok lakin şarap güzellemesinden içim şişti. Güzel şair diye kitabın sonunu getirmek zorunluluğunu kendimde hissetmiyorum. Benim için "içki kötülüklerin anasıdır" hadisi muteberdir. Bu hadisi ayaklar altına almışcasına sarfedilen sözler her müslümanı rahatsız eder. Kimse günahsızlık iddiasında bulunamaz, lakin kimse işlediği günaha teşvikte edemez. Ne yazıkki bu dörtlükler de bir şarap güzellemesi var ve hatta bazı yerlerde muhatabını meyhaneye davet ifadeleri var.
İki yüzlü sahtekar softa ya ne dersen de, lakin sahtekar softanın ezanındansa sarhoş aşığın inlemesini tercih etmek ikisini kıyaslamak bence doğru bir bakış açısı değil. Kitap bana hitap etmemekle beraber gayet anlaşılır çevrilmiş ve kendini okutturuyor. Hatta güzel tespitlerde yapıyor lakin bir anda kaldırılabilecek bir kitap değil.
Çok uzun zaman sonra roman okumanın verdiği heyecanla başladığım bu kitap özellikle başlarda betimlemeye öylesine daldıki okuma hevesim gitti gidecekti, lakin olay örgüsü Suphi nin Zehra ya olan ilgisi evlilikle sonuçlanmış lakin mutluluk baki kalmamıştı... Kitap konusu hakkında çok fikir vermek istemem ama verdiği genel mesajlar bence yerindeydi. Suphi gibi olmayın arkadaşlar.
Tavsiye edilir
55 yıllık ömründe hiç bir eser neşretmeyen, yazmak sanatının da ilahi bir mesajla olması gerektiğini düşünen sonuna kadar müslüman, sapına kadar Türk, arkadaşlarının tabiriyle
Türkiye Muhtarı Fethi GEMUHLUOĞLU.
Yazmamanın boşluğunu kelamıyla dolduran, her şeyle dost lakin uykuyla, politikayla, makam ve mal hırsıyla düşman bir hayat, Üstad Necip Fazıl'ın tabiriyle ön safta olmayan ama ön saftakilere elleriyle su taşıyan saka, bir gönül adamı, bir fikir adamı... Hayatını milletine adayan, kurduğu vakfı kendiyle beraber milletine vakfeden, burs sağlayacağı talebeyi bekleyen değil arayıp bulan, "bizim işimiz kadroyu tahsis etmektir" anlayışıyla öğrenci kardeşlerine maddi ve manevi destek çıkan Fethi Ağabey...
Bu kitap Fethi Ağabeyin Dostluk Üzerine başlığıyla yayımlanan konuşmasıyla başlar ve dostlarına, önü aydınlık genç dava arkadaşlarına yazdığı mektuplar, adına ithaf edilen şiirler, vefatından sonra dostlarının konuşmaları ve dergi gazete gibi matbu yayınlarda yayımlanan yazılarla devam etmektedir. Özellikle kendisinin yazdığı mektuplarda muhatabına yaptığı ince hitabları okumak çok zevkliydi. Vefatından sonraki konuşmalar ve yazıların bir kısmı yine zevkliydi lakin bir yerden sonra artık sıkmaya başladığını ifade etmek gerekir.
Genel anlamda güzel olan bu kitabı Fethi Beyi tanımak isteyen ve hatta o dönemin fikir adamları, köşe yazarları vb en azından isimlerini öğrenmek isteyen siz değerli okurlar okuyabilir tavsiye ederim.
Reader Follow Recommendations
Öncelikle bu eseri bizlere kazandıran rahmetli Ahmed Arvasi hocaya teşekkür etmek, ruhuna bir Fatiha göndermek boynumun bir borcudur.
Elimizde bulunan bu eser Doğu Anadolulu Ahmed Arvasi hoca tarafından ele alınıp Doğuda yaşanılan meselelerin iç yüzüne dair önemli bilgiler, hatıralar aktarmaktadır. Normalde her kitaptan alıntılar yaparım lakin bu kitaptan yapmadım. Çünkü eser bir bütünlük arz ediyor. Kitabın ortasındaki bir cümle geçmiş sayfalarda ki anlatılanlarla yerine oturuyor. Bu sebeple bu kitap kesinlikle her vatandaşımız tarafından okunmalıdır.
Adnan Bülent Baloğlu bey bahse konu Bozuk Satıh adlı kitabında İslam dünyasının sıkıntılarından bahsederek İslam dünyasını bozuk bir yola Bozuk Satıha benzetiyor, bu yolda ilerleyen İslam mediyetinin taşıyıcıları konumundaki bizleri vites düşür, vites yükselt, sağa kır, sola kır gibi seyirle ilerleyen bir arabaya benzetiyor. Batı Uygarlığı ise kaymak gibi bir yolda ilerlemektedir yazara göre.
Adnan bey Batı hayranı diyebileceğimiz bir kişi değil ama öz eleştiri kültürü gayet güzel. Bununla birlikte sadece eleştiriyor İslam dünyasının geri kalmışlığından bahsediyor, Batı Uygarlığının sömürülerinden bahsediyor, Batı'nın bu konuma gelmesinde sömürgelerin konumundan bahsediyor ama tedbirinden bahsetmiyor. Tek tedbir var oda eğitim onuda her bölümün sonunda vurguluyor. Bizim gibi Batı'nın sömürü uygarlığı olduğunu bilen insanlar için pek farklı bir kitap değil, belki Batı hayranı bir kişiye tavsiye edilebilir. Arada güzel hap bilgiler veriyor ve yine güzel tespitlerde bulunuyor. Misal olarak "Avrupa'da asfaltta Bozuk Satıh(!) levhasına hiç rastlamadığını ama Türkiye'de bolca gördüğünden bahsederek ' asfaltı düzeltmek yerine Bozuk Satıh levhası koymak daha kolay geliyor bizimkilere' diyerek güzel bir tespitte bulunuyor. Kitap Diyanet aylık dergisinde yayımlanan makalelerin toplanmasından meydana gelmiş.
