KORKMA!
Rahmet ve minnetle...
12 Mart 1921’de TBMM tarafından 724 şiir arasından seçilen 102 yıl önce kaleme alınan İstiklal Marşı, Türk Milletinin inancı, vatan ve bayrak sevgisi başta olmak üzere pek çok ortak değerini yansıtmaktadır. Bu eşsiz eserin sahibi İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nı Safahat eserine koymayışının nedenini ise "Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm." İfadeleri ile açıklamıştır.
Korkma
12 Mart 1921’de TBMM tarafından 724 şiir arasından seçilen 102 yıl önce kaleme alınan İstiklal Marşı, Türk Milletinin inancı, vatan ve bayrak sevgisi başta olmak üzere pek çok ortak değerini yansıtmaktadır. Bu eşsiz eserin sahibi İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nı Safahat eserine koymayışının nedenini ise "Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm." İfadeleri ile açıklamıştır.
KORKMA!
12 Mart 1921’de TBMM tarafından 724 şiir arasından seçilen 102 yıl önce kaleme alınan İstiklal Marşı, Türk Milletinin inancı, vatan ve bayrak sevgisi başta olmak üzere pek çok ortak değerini yansıtmaktadır. Bu eşsiz eserin sahibi İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nı Safahat eserine koymayışının nedenini ise "Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm." İfadeleri ile açıklamıştır.
İstiklal Marşı ve Akif'e dair birkaç kelamım
Büyük Millet Meclisinin 12 Mart 1921 günkü toplantısında Türk devletinin millî marşı "İstiklal Marşı" olmuştur.
Mehmet Akif şanlı bir direniş ile, hasta bir adamın sinesinden çıkan genç bir milletin mücadelesi ile birleşip satırlarından kan damlayan şiiri millete bedelsiz verip hediye ederken Türk milletin hafızasındaki yerini ilelebet muhafaza etmiş oldu. Yazık ki o büyük şairin peşine hafiye taktık, gözetledik, kendi milletinden tecrit ettik ve vefat ettiği gün tabutuna sarılacak bayrak bile sonradan bulunarak üzerine serildi. Bayrak için yaşamış bir insanı az kalsın rahmeti rahmana bayraksız uğurlayacak kadar öz değerlerini yitirmiş bu milletin üniversiteli genç evlatları olmasa belki cenazesi de ortada kalacaktı. Büyük Akif seni unutmayacağız!
Sen;
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyulayı da er geç silecektir,
Rahmetle anılmak ebediyet budur amma,
Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir
demiştin.
Biz seni İstiklal Marşından, Süleymaniye Kürsünden, Asım'dan bilip ve severiz ve seni arz durdukça rahmetle anacağız.
Allah'ın rahmeti seninle, ruhun şad mekanın cennet olsun...
EDİRNE
Edirne kal'asıdır gördüğün hisar-ı mehib
Şu zirvesinde biten simsiyah ağaç da salib
Murad-ı evveli koynunda gezdiren tepeler
Nasıl rüku ediyor Ferdinand'a bak bu sefer
Bizim midir sanıyorsun şu yükselen bayrak?
Çeken Savof, Lala Şahin değil kuzum, iyi bak
Edirne! İşte o islamın ahenin suru
Edirne! İşte o şarkın cebin-i mağruru
İkinci aşr-ı tealisi Al-i Osman'ın
Birinci mevki-i feyyazı belki dünyanın
Edirne! İşte o şarkın demir kilidi
Sefil ayakları altında Bulgar'ın şimdi
Muzaffer ordusu hakkıyla(!) intikam alıyor
Kadın, kız, çoluk, çocuk, erkek ne bulsa parçalıyor
Bu katliama da razıyım ihtiram olsa
Harim-i dini de geçtik harim-i namusa
Şu dört minareli cami ki yoktu hiçbir eşi
Ki parlıyordu hilalinde sanatın güneşi
Salibi sineye çekmiş de bekliyor. Nevmid
Mehmet Akif Ersoy
