Evlenmeyi düşündüğüm kişi birbirimizin en mahrem, en güçlü tanığı olacağımızın farkında mı? En güçlü ve en mahrem tanık olmanın sorumluluğunu alacak akıl ve duygusal olgunluğa sahip mi?
İnanç ve değerlerini kendi seçimleriyle oluşturmuş biri mi, yoksa bir kültür robotu olarak kalıplanmış biri mi? Evlilikten Korku Kültürü'nün BEN ilişkisini mi bekliyor yoksa Değerler Kültürü'nün BİZ ilişkisini mi?
Duygularının farkında mı? 'Geçim ehli olmak'tan ne anlı yor? Haksız olduğunda özür dilemek, gönül almak, ortak değerleri ilişkide yaşatmak gerektiğinin bilincinde mi? Özür dilemeyi kendine olan saygısını kaybetmemek için mi yapıyor, yoksa gelecek bir kötülüğü engellemek için mi? Karı-koca ilişkisi içinde mahrem, kırılgan, incinebilir yönlerimi açabileceğim bir can dostu mu, yoksa en yakınıma sızmış bir yabancı mı?
Evlenmeden önce müstakbel eşinizi tanımaya çalışmak ve anlamak olgun bir insan olarak sizin sorumluluğunuzdur.
Evlendikten sonra, "Sen niye böylesin!" diye suçlamak ve onu değiştirmeye çalışmak fayda etmez; yazık olur, mutsuz evlilikler kervanına bir de sizinki katılır!
Kadın dünyasına dair bir kitap olduğu düşünülse de erkeğin içindeki dişil, sezgisel, yaratıcı ruha da hitap etmiş yazar
Clarissa P. Estes ..Kadının kendisini bastırmaktan ya da taa küçükten aileden ona verilen her duruma iyimser bakma eğitiminin de tesiriyle vahşi doğasındaki yaratıcı, sanatçı, sezgisel, uzağı görebilen, kabiliyetli,
KADIN ERKEK İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR KESİT
(2 KİŞİLİK TİYATRO OYUNU)
Koca işinden evine gelir evde karısı onu beklemektedir. Ve sahne başlar:
(Not: K.'ları kadın E.'leri erkek olarak okuyunuz.)