871 syf.
·
Not rated
Risale-i Nur Okuma Aksiyonu
Risale-i Nur külliyatını okumaya ve anlamaya çalışırken karşılaştığım bazı tanıtıcı notları derledim. Önsöz Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler onu aramalı, yalvarmalı.1 Kıymettar, kusursuz bir malın dükkâncısı müşterilere yalvarmaya muhtaç değil. Müşterinin aklı varsa yalvarsın.2 Müşteri olmak; Kur’an’ı anlamak istiyor muyuz?
Sözler
SözlerBediüzzaman Said Nursî · Rnk Neşriyat · 20135.6k okunma
Tolstoy
“Hayatın anlamsız olduğunu anlayacak kadar akıllı bir tek ben ile Schopenhauer mu var?” İnsanoğlu var olduğu ilk günden beri hayata bir anlam yükledi ve sürdükleri yaşam onlardan bana intikal etti. içimde ve etrafımda olan her şey, cismani olan ya da olmayan her şey, onların hayat bilgisinin birer meyvesi. Benim tam da hayatı değerlendirmede ve
Reklam
192 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 4 days
Şu yeryüzü - Yaratıcı’nın günahı!
"Fakat artık başkalarının günahlarının kefaretini ödemek istemiyorum." Felsefe; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Bu yüzden okunması en meşakkatli, edebiyatın kuantumu da diyebiliriz. Daha çok sordurduğu sorularla
Çürümenin Kitabı
Çürümenin KitabıEmil Michel Cioran · Metis Yayınları · 202110.4k okunma
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Bilim nedir?
Bilim, kıyas denilen akıl yürütme aracılığıyla kanıtlanmış önermeler topluluğudur. Fakat bu tür önerme­ler kendilerine dayanacakları, kendilerinden çıkacakları öncüller ge­rektirir. Bu öncüllerin kendilerinin de başka kıyasların sonuçları olma­ları, yani kanıtlanmış olmaları arzu edilen bir şeyse de, geriye doğru tümü kanıtlanmış önermelerden meydana gelecek bir bilimsel yapının mümkün olmadığını biliyoruz. O halde kendileri kanıtlanmış olmayan birtakım öncüilere ihtiyacımız olacaktır. Bu öncüller ise Aristoteles'in kendisinin de kabul ettiği gibi son tabiilde tümevarım veya deneyle oluşacaklardır. Bilim, mümkün olanın değil, "zorunlu olan"ın alanıdır; mümkün olanı değil, zorunlu olanı konu alır. O halde eğer sonuçları­mızın zorunlu olmalarını istiyorsak öncüllerimizin de zorunlu olmala­rını istemek zorundayız. Bu ise iki şey demektir: I) Öncüllerin, konu­larının her örneği ile ilgili olarak doğru olmalarının zorunlu olması (Akıllılık her insan için zorunlu olarak doğrudur); Il) Öncüllerin öz­neyle yüklem arasında tesis ettikleri bağın özsel (perse) bir bağ olması (Akıllılık; beyazlık, siyahlık, gülme vb gibi özelliklerden farklı ola­rak insanın özünü ifade eder).
Sayfa 122 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Platon’un İkili Bölme Yöntemi ve Aristoteles:
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
… kavramları en genellerinden başlayarak ikili bölmelere tabi tutmakta ve böylece bir şeyin tanımının, yani bilgisinin, biliminin elde edileceğini düşünmekteydi. Örnek olarak Platon insanı ele almaktaydı. İnsanın ne olduğunu tanımlamak, insan kavramının içeriğini belirlemek için önce varlıkları canlı ve cansız olarak ikiye ayırmakta ve insanı canlı varlıklar grubuna sokmaktaydı. Sonra canlı varlıkları veya hayvanları karada ve suda yaşayan varlıklar olarak ikiye ayırmakta, insanın karada yaşayan bir hayvan olduğunu söylemekteydi. Böylece ikili bölmeler yaparak ilerlemekte ve sonunda insanın bütün özelliklerini… ortaya koyabileceğine inanmaktaydı. (…)
Aristoteles
Aristoteles
ise bu akıl yürütme tarzına veya bilim yöntemine şu itirazı yapmaktadır: Bütün bu ikili bölmelerde kanıtlanan şey nedir? Birinci durumda insanın bir varlık olduğu, canlı veya cansız olduğu, ikinci durumda bir canlı veya hayvan olduğu, karada veya suda yaşayan bir varlık olduğu… O kadar! Bu akıl yürütmede yaptığımız ikiye bölmelerde, insanın neden ikinci gruba değil de birinci gruba girdiği, neden ikinci özelliklere değil de birinci özelliklere sahip olduğu ‘kanıtlanmamaktadır.’ Ona neden birinci gruba ait bir özelliğin yüklenip, diğer gruba ait özelliğin yüklenmediği gösterilmemektedir.”
Reklam
Okunmaya o kadar değer ki
LEV TOLSTOY, İTİRAFLARIM’DAN Eğitimli ve bilge kişilerin ortaya koydukları akla dayalı bilgi yaşamın anlamını reddederken büyük insan kitleleri, bütün insanlık, bu anlamı akıldışı bilgiyle algılıyordu. Bu akıldışı bilgi ise inançtır, tam da benim kabul edemeyeceğim şey. Bu, Tanrıdır; altı günde yaradılış, şeytanlar ve melekler ve diğerleri.
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
JACK LONDON’IN ROMANA BÜRÜNMÜŞ HALİ:
Martin Eden
Martin Eden
Yarı-otobiyografik roman türünde bir başyapıt.
Martin Eden
Martin Eden
KİMDİR? Basit ifadesiyle; Kaba saba bir denizcinin sevdiği kıza duyduğu aşkı için giriştiği rafine bir yazarlığa uzanan bir yontulma hikayesi. Ancak bu basit ifade yeterli kalmayacaktır. Lakin kaba-saba konuşan/davranan sınıfına has bir
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391.8k okunma
Hayvanların akıl yürütebileceğini söylüyor
G.A.: Aptal hayvanların pek çoğunun düşünebildiğine inanıyor musun? Y.A.: Evet-fil, maymun, at, köpek, papağan, makav, alaycı kuş ve daha pek çoğu. Eşi çukura düşen ve zemin tutsağın kurtulmasına olanak sağlayacak kadar yüksele­ne dek çukura toprak ve çerçöp atan fil, akıl yürütme ni­teliğine sahipti. Benim anladığım, öğretme ve tatbikat ile öğrenebilen tüm hayvanlar gözlem yapmayı biliyor, şunu ve bunu bir araya getirip bir sonuç çıkarıyor olmalılar-dü­şünme süreci.
Sayfa 104Kitabı okudu
''… … tanrılarının varlığına bizi ikna etmek isteyenler, bize, sonuçların gerçek nedenini göremediğimiz için, evrensel nedeni kabul etmemizin şart olduğunu söylemeye yüzsüzce cesaret ediyorlar. Bu kadar aptalca bir akıl yürütme olabilir mi? Bir saçmalığı kabul etmek sanki kendi cehaletinin farkına varmaktan daha iyiymiş gibi; sanki bu
Fol Kitap
216 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.