Su yolunu bulur.
Toplum sacma bir yol izlese de esasinda ana amac hayatta kalmaktir. Eger kisi yeni trendlere uyum saglayamiyorsa gerekirse can vermelidir. Uyum saglayanin hayatta kalmasi makuldur, mantiklidir. Bireysel dusunmek akildisidir. Cogunluk hep kazanir. Tarihte bu hep boyle olmustur. Eger kisi cogunluktan farkli fikirlere sahipse ve dusuncelerinin diger toplumlardan daha ustun(ego-belki de gercek) oldugu konusunda israrciysa bu sekilde hayatini surdurmeye calisabilir. Muhtemelen hayati iyi gecmeyecektir. Kendini rahatsiz eden durumlardan siyrilmayi basarmis bir azinlik grubuna girmek gibi bir sans da yakalayabilir. Bu dusuk bir ihtimaldir. Onun disinda kendisi azinlikta kaldigi icin iki secenegi kaliyor. Ya uyum saglar ya da elenir. Burda kaygilanacak bir durum da yoktur aslinda. Dogal seleksiyon dedigimiz durumun islemesidir bu. Doga her zaman en zekisini ya da guclusunu hayatta tutmamistir. Uyum saglayan hayatta kalir. Tabi bir secenek daha var. O da kendi savundugun seyi topluma kabul ettirebilmek. O kisiler de zaten tarihte adi gecen kisiler oluyor.
insanların kadınlara kötü şeyler yapmasına neden olan doğa...
E R K E K (sözde-akıldışılık): — Ben Doğa’yım. Doğa'nın kapsadığı her şeyim. K A D I N (Rasyonel düşünce): — Pekala Bay Doğa, ne istiyorsunuz? — Elimden geldiğince canını yakmak. — Nasıl? — Sence nasıl? — Beni korkutarak mı? — Seni öldürerek. — Doğa bana zarar veremez! Sen altı üstü dışardaki yeşil yolsun. — Hayır! Ondan fazlasıyım. — Anlamıyorum. — Ben dışarısıyım ama ama aynı zamanda da içerisiyim. Tüm insanoğlunun doğasıyım. — Hımm, o anlamda doğa. Şu, insanların kadınlara kötü şeyler yapmasına neden olan doğa. — İşte ben tam olarak oyum LvT
Reklam
Bütün bu dinlerde benim gördüğüm nedir? Akla ziyan gizemler, doğayı ihlal eden dogmalar, yalnızca akıldışılık ve tiksinti esinleyen grotesk seremoniler.
“Taliban kadınların üniversiteye gitmesini yasakladı.” Bu ülkede cumhuriyet sayesinde söz sahibi olan, hatta varolan! bir hemcinsimin daha şeriatı savunduğunu görmeye tahammülüm yok artık benim. Katlanamıyorum bu ikiyüzlülüğe, bu akıldışılığa.
İnanç akılla açıklanamaz. İnancın içinde varoluşun gizeminin akıldışılığı vardır. M. M. Yakupoğlu
Ahlâkdışı Anlamda Doğruluk ve Yalan Üzerine - Friedrich Nietzsche
Bir zamanlar, sayısız güneş dizgeleriyle akarak uzayıp giden evrenin kıyıda köşede kalmış bir yerlerinde, bir gök-cismi varmış; bunun üstünde yaşayan bazı kurnaz hayvanlar da, bilme yetisini bulup kurmuşlar. Bu, “Dünya Tarihi”nin en gözüpek ve en yalancı dakikası olmuş: ama işte, yalnızca bir dakika sürmüş. Doğanın birkaç soluk alıp verişi
Reklam
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.