Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uzaklara bakabiliyor olmanın bir nimet olduğunu geçtiğimiz haftalarda fark etmiştim. Gözünün önünde insan eliyle sonradan iliştirilmiş bir şeyler olmadan yani, bina gibi. Bunun insanın hayal gücünü ve ufkunu genişlettiğine inanıyorum, şimdilik böyle en azından. Baktığında beş metre ötesini görmekle, beş yüz metre ötesini görmenin ya da beş bin metre ötesini görmenin insan ufkunda aynı etkiyi göstermediğine eminim. Okumadım, içeriğini bilmiyorum ama bu İmam Gazalî'nin "göğe bakmanın faydaları" gibi bir metni var, onun içinde her ne yazıyorsa söylemek istediğim şey onunla ilgili olabilir. Ayrı bir nimet ki bu iletiyi Hacı Bayram'da Şeyh İzzettin Türbesinin ön taraflarındaki parkta, karşı tepenin yamaçlarını seyrederken yazıyorum. Böyle söyleyince iletim sınıf atlamış gibi hissettim. Odamda iki metre ötesini ancak görebiliyorken yazdığım iletilerden bi farkı olmalı diye geçiriyor insan içinden. Ama maalesef fiziken bir yerde olmak oradan olmak, oralı olmak ya da oranın rengine boyanmak demek olmuyor. Öyle olsaydı bir sürü Allah dostunun gelip geçtiği şu mekanda ben de ermiş oluverirdim. Ama ben hala "ben ne zaman akıllanacağım" diye geçiriyorum içimden. Neyse konuyu nerden nereye getirdim. Şimdi gidip kemankeş'te bir şerbet içip kitap okuyayım. Okuyacağım dedim, okumam gerek. Selametle 🌿
Her şeyi herkesi kendim gibi sanma huyumdan ne zaman vazgeçeceğim acaba? Ne zaman akıllanacağım.
Reklam
Ne zaman akıllanacağım ben. ~E. K.
anne...
- Ne zaman mı akıllanacağım anne? Gök yüzü toz pembe olduğunda.
Ben ne zaman akıllanacağım biliyor musunuz.? Kendimden özür dileme gücü bulduğum gün..
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.