"Sizi yıllardır birçok kez uyandırdım. Her zaman gözleriniz açılıyor, gözleriniz gülüyor, ağzınız gülüyor, yüzünüz gülüyor, her yanınız gülüyor, öylece, hemencecik. Bu çok güzel bir şey. Bu şekilde uyanan bir adam çok akıllı ve sağduyuludur .
Oysa bu koşullarda yaşayan halk cennet bahçesindeki insanlardan farklı değildir. Doğası gereği en az onlar kadar akıllı yaratılmışlardır ve bir o kadar yeteneklidirler. Ayrıca yeterli ilgi görürlerse ruhsal gelişimi aynı derece müsaitler, dolayısıyla bu milyonların her birine tam anlamıyla insan olma fırsatı vermek gerekiyor.
Snellman 
Johan Vilhelm Snellman
Tuğçe
@Tugcewm
·08 Jun 12:29
Bin yerimden bıçakladı bu alıntı beni
Snellman sınıflar arasında şöyle bir karşılaştırma yapıyordu bahçe ile orman gibi. Bahçenin her yerinde temiz üzerine kum atılmış güzel patikalar uzanıyor. Patikaların kenarlarında ekili çiçekler, meyve ağaçları ve fidanlar var. Her gün düzenli olarak sulanan çayırlarda biçilmiş yemyeşil otlar... Bahçenin çeşitli köşelerinde etraflarını güllerin sardığı kameriyeler görebilirsiniz. Oraya buraya serpiştirilmiş fıskiyeler, heykeller. Yolların kenarlarına ise rahat banklar yerleştirilmiş. Her ayrıntı, her ağaç ve çiçekte yetenekli ve şefkatli bir elin dokunuşunu görebilirsiniz. Ormandaki görüntüyü ise bambaşkadır. Buradaki her şey yabani, ihmal edilmiş, kendi haline bırakılmıştır. Ağaçlar ve dikenli bitkiler tohumun düştüğü yerde biter. Bazı yerler ise tamamen erişilmezdir. Fırtınanın devirdiği her ağaç olduğu yerde çürür. Var olan patikalar da rastgele ortaya çıkmıştır. Kimse düzenlenmeleri ile ilgilenmez. İşte halkın üst sınıfları bu bahçe gibidir; eğitim, konfor, Güzel Sanatlar, hijyen ve sağlıklı yaşam onlar içindir. Halk yığınları ise ormana benzer. Değerini bilirlerse onu korurlar. Ancak ona da sadece ihtiyaç duydukları canlı malzeme gözüyle gördükleri için değer verirler.
Oysa bu koşullarda yaşayan halk cennet bahçesindeki insanlardan farklı değildir. Doğası gereği en az onlar kadar akıllı yaratılmışlardır ve bir o kadar yeteneklidirler. Ayrıca yeterli ilgi görürlerse ruhsal gelişimi aynı derece müsaitler, dolayısıyla bu milyonların her birine tam anlamıyla insan olma fırsatı vermek gerekiyor.
Snellman Johan Vilhelm Snellman
Tuğçe
@Tugcewm
·08 Jun 12:29
Bin yerimden bıçakladı bu alıntı beni
Snellman sınıflar arasında şöyle bir karşılaştırma yapıyordu bahçe ile orman gibi. Bahçenin her yerinde temiz üzerine kum atılmış güzel patikalar uzanıyor. Patikaların kenarlarında ekili çiçekler, meyve ağaçları ve fidanlar var. Her gün düzenli olarak sulanan çayırlarda biçilmiş yemyeşil otlar... Bahçenin çeşitli köşelerinde etraflarını güllerin sardığı kameriyeler görebilirsiniz. Oraya buraya serpiştirilmiş fıskiyeler, heykeller. Yolların kenarlarına ise rahat banklar yerleştirilmiş. Her ayrıntı, her ağaç ve çiçekte yetenekli ve şefkatli bir elin dokunuşunu görebilirsiniz. Ormandaki görüntüyü ise bambaşkadır. Buradaki her şey yabani, ihmal edilmiş, kendi haline bırakılmıştır. Ağaçlar ve dikenli bitkiler tohumun düştüğü yerde biter. Bazı yerler ise tamamen erişilmezdir. Fırtınanın devirdiği her ağaç olduğu yerde çürür. Var olan patikalar da rastgele ortaya çıkmıştır. Kimse düzenlenmeleri ile ilgilenmez. İşte halkın üst sınıfları bu bahçe gibidir; eğitim, konfor, Güzel Sanatlar, hijyen ve sağlıklı yaşam onlar içindir. Halk yığınları ise ormana benzer. Değerini bilirlerse onu korurlar. Ancak ona da sadece ihtiyaç duydukları canlı malzeme gözüyle gördükleri için değer verirler.
Oysa bu koşullarda yaşayan halk cennet bahçesindeki insanlardan farklı değildir. Doğası gereği en az onlar kadar akıllı yaratılmışlardır ve bir o kadar yeteneklidirler. Ayrıca yeterli ilgi görürlerse ruhsal gelişimi aynı derece müsaitler, dolayısıyla bu milyonların her birine tam anlamıyla insan olma fırsatı vermek gerekiyor.
Snellman Johan Vilhelm Snellman
Tuğçe
@Tugcewm
·08 Jun 12:29
Bin yerimden bıçakladı bu alıntı beni
Snellman sınıflar arasında şöyle bir karşılaştırma yapıyordu bahçe ile orman gibi. Bahçenin her yerinde temiz üzerine kum atılmış güzel patikalar uzanıyor. Patikaların kenarlarında ekili çiçekler, meyve ağaçları ve fidanlar var. Her gün düzenli olarak sulanan çayırlarda biçilmiş yemyeşil otlar... Bahçenin çeşitli köşelerinde etraflarını güllerin sardığı kameriyeler görebilirsiniz. Oraya buraya serpiştirilmiş fıskiyeler, heykeller. Yolların kenarlarına ise rahat banklar yerleştirilmiş. Her ayrıntı, her ağaç ve çiçekte yetenekli ve şefkatli bir elin dokunuşunu görebilirsiniz. Ormandaki görüntüyü ise bambaşkadır. Buradaki her şey yabani, ihmal edilmiş, kendi haline bırakılmıştır. Ağaçlar ve dikenli bitkiler tohumun düştüğü yerde biter. Bazı yerler ise tamamen erişilmezdir. Fırtınanın devirdiği her ağaç olduğu yerde çürür. Var olan patikalar da rastgele ortaya çıkmıştır. Kimse düzenlenmeleri ile ilgilenmez. İşte halkın üst sınıfları bu bahçe gibidir; eğitim, konfor, Güzel Sanatlar, hijyen ve sağlıklı yaşam onlar içindir. Halk yığınları ise ormana benzer. Değerini bilirlerse onu korurlar. Ancak ona da sadece ihtiyaç duydukları canlı malzeme gözüyle gördükleri için değer verirler.
Ustadı Bile Akıllandırmış...
Gençken evlenin.
Çünkü yaşlanınca insanın aklı başına gelir, akıllı bir insan da asla evlenmez.
Agatha Christie
"Büyüdüğünde, dünyanın hep olduğu gibi olduğunu ve hayatın olayının dünyanın içinde yaşamak olduğunu sanmaya eğimlisin.Güzel bir aile hayatına sahip olmaya çalış, eğlen, biraz para biriktir.Bu çok sınırlı bir hayat. Basit bir gerçeği keşfettiğinizde hayat çok daha geniş olabilir:Etrafınızda hayat dediğiniz her şey, sizden daha akıllı olmayan insanlar tarafından yapılmıştır.Ve onu değiştirebilirsin, etkileyebilirsin...En önemli şey, hayatın orda olduğunu ve sadece içinde yaşayacağın şeklindeki bu yanlış düşünceden kurtulmak, onu kucaklamak,değiştirmek,geliştirmek, iz bırakmak. Bunu bir kez öğrendiğinde,BİR DAHA ASLA ESKİSİ GİBİ OLMAYACAKSIN."
STEVE JOBS