Hayatımda okuduğum en etkileyici kitaplardan biriydi, Tahsin Yücel çevirisi okuma zevkimi inanılmaz azaltmış olmasına rağmen. Kendisinin Öztürkçe fikri çok değerli olsa da çevirilerinin gerçekten kitapları fazlasıyla keyifsizleştirdiğini düşünüyorum. Nihilizm yerine “yoksayıcılık” terör yerine “yıldırı” gibi tabirler kullanıyor Tahsin Yücel ve zaten kitapta araştırılması gereken birçok kavram ve konu varken bir de kelimeleri araştırmak, okumayı çok yorucu hale getiriyor. Yine de kesinlikle okunması gereken bir eser olduğunu söyleyebilirim.
Başkaldıran İnsan, giriş kısmında Sisifos Söyleni’nin devamı olduğunu açıklıyor bize. Sisifos Söyleni’nde felsefenin en büyük probleminin intihar olduğunu belirten Camus, bu problemi o kitapta kendince çözdükten sonra, yeni problemin cinayet olduğunu söylüyor. Diğer kitabın aksine “cinayet” problemini oldukça kısa bir sürede çözüyor ve ardından bireyin toplum içindeki yerini, kendini gerçekleştirmesi için gereken başkaldırıyı, inanç, komünizm ve anarşizm gibi kavramları başka yazarların, filozofların ve mitik karakterlerin ışığında araştırıyor. Eğer okunacaksa Sisifos Söyleni’nden sonra okunmalı çünkü dediğim gibi, iki eser birbirini tamamlıyor adeta: Sisifos Söyleni “neden yaşamalıyız”, Başkaldıran İnsan ise “nasıl yaşamalıyız” sorusunu yanıtlıyor.