Türkiye’nin durumunda, ulus-devletin kuruluşu temel olarak hem dinî cemaat sınırlarının hem de dinî kurumların devletle iç içe geçmiş yapısının önemi bakımından Osmanlı mirasından etkilendi. Dolayısıyla, erken Cumhuriyet döneminde farklı milliyetçi koalisyonlara rağmen Sünni Müslüman Türk kimliği ulus-devletin temeli olarak yüceltildi ve ‘’Müslüman burjuvaziye’’ ayrıcalık tanımak için, Diyanet’in kurulması dahil, değişik şekillerde kurumsallaştırıldı.
AKP, GDO'nun hayvandan insana geçmediğini mi sanıyor!
Reklam
"Dini kullandık, idare edin"
Dört buçuk senedir görüyoruz. Bankalardan madenlere, Telekom'dan limanlara her türlü değerlerimiz Yahudi şirketlerine peşkeş çekiliyor. "Allah nurunu tamamlayacaktır" diyerek oy toplamalarının sonucunda geldikleri nokta "Babalar gibi satarız" oluyordu. Bu ülkenin zenginlikleri babanızın malı mı, "Allah'ın nuru bu mu?" diyenlere verdikleri cevap; "Dini kullandık, idare edin"
AKP'li belediye başkanlarının büyük bir bölümü katıldıkları her toplantılarda kendilerinin başkan olduktan sonra rüşvet ve iltimasın son bulduğunu, başkanlık binasına "Rüşvet alanda veren de melundur" yazısını astıklarını böbürlenerek anlatıyorlardı. Ancak, çok geçmeden belediyelerdeki rüşvet ve yolsuzluk olayları adeta destanlaşıyordu.
...Nazlı Ilıcak bu arada Emin Şirin ile evleniyor, AKP kurulunca Şirin, İstanbul milletvekili olarak, Meclis'e giriyordu. Seçimden önce Tayyip'in İstanbul-Gürgen sokaktaki evinde baş başa görüşüyorlar ve bir süre sonra da Nazlı Ilıcak ile Emin Şirin boşanıyordu.
...Kartel medyası şimdilerde bir takım yeni yetmelerin arkasına sığınarak FP'yi sözde emanetçilerden kurtarıp, demokratikleştirmek istiyordu. FP'yi Erbakan'ın etki alanından çıkarıp masonik mahfillere bağlayabilseydiler laikliği, devrimleri, çağdaşlığı sözde kurtarmış olacaklardı. Avuçlarını yaladılar kaşarlanmış sahtekârlar...
Reklam
24 Temmuz 1999 tarihi geldiğinde Tayyip'in yeni parti kurmak için karargâh olarak seçtiği Pınarhisar'daki zorunlu tatili de bitiyordu.
Emine de şaşırdı
Tayyip'in tatile, pardon cezaevine gitmesinin ardından 29 Mart 1999 günü Emine, çocukları ile beraber kocasını ziyarete gidiyordu. Bu günü Emine'yi övme kitabından izleyelim.
Bir kere hibrit tohumların en can alıcı özelliği üreme kapasitelerinin olmayışı! Yani, hibrit tohum almak için her yıl patenti elinde bulunduran küresel şirketlere gitmeye mecbursunuz. Gitmem diyemezsiniz; örneğin Türkiye'de AKP çıkardığı "Tohumculuk Kanunu ile buna mecbur etti.
Türk milliyetçileri, vatanseverler, Atatürkçüler AKP hükümetinin yanlış Suriye politikasına karşı daha sert ve sonuç alıcı bir tavır geliştirerek, Türkiye'yi felakete sürükleyen bu politikalara karşı Türk milletinin karşı çıkışını yönlendirmek zorundadır.
Reklam
Aaa yerli ve milli değil miydi bu parti :(
Erdoğan'ı cezaevinde Amerikan, İngiliz ve İsrail Büyükelçileri, elçilik görevlileri bile ziyaret ediyor, yeni partinin kuruluş temellerini atıyorlardı. Tayyip'i ziyaret eden en önemli isimlerden biri de Abdullah Gül'dü...
...Şu işe bakınız ki, medya artık bu hadise ile gırgır geçiyor. Gazetelerde 'Pınarhisar'da Tayyip Baba türbesi açıldı' diye haberler çıkıyor.
Doğu Perinçek, İşçi Partisi Genel Başkanı. O da DGM'de yargılandı ve hapis cezası aldı. Haymana Cezaevi'nde yatıyor. Dikkat ediniz, Tayyip ve Doğu'nun yatmakta olduğu iki cezaevi de, üç aşağı beş yukarı aynı olan ilçe cezaevleri. Yani, kuralları aynı olması gereken yerler...
Yani Tayyip için ziyaret günü, saati ve ziyaretçinin kimliği gibi kısıtlamalar yok.
...24 Nisan 1999 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde Emin Çölaşan, "Adamına göre cezaevi" başlıklı yazısında Tayyip'in cezaevi karargâhını anlatıyordu:
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.