Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Değerli yazar Ergül Yılmaz’ ın birbirinden güzel özlü sözleriyle dolu Akrostij Aforizma kitabı bir solukta okuyup bitirebileceğiniz güzel bir kitap. Ve sanırım türünün ilk örneği aforizmaları Akrostij olarak dile getirmiş yazarımız. Kendisiyle tanışmak da nasip oldu. 4 tane kitabı olan yazarımızın bütün kitaplarını okumayı düşünüyorum ve sizin de okumanızı tavsiye ederim. Kalemine sağlık.
2003 doğumlu karanfil, seyhan erözçelik ilk kitap şiir ödülü kazandığı dosya ile merhaba demiş. iki bölümden oluşan kitap sesini bulmuş bir şairle tanıştırıyor bizi. ilk bölüm monologlar şeklinde serzenişler. messi'ye yazılmış akrostiş ve fenerbahçeye övgü çiğliği de mevcut. okura uzak ve mesafeli şiirler çoğunlukla. ikinci bölüm biraz daha yakın ve anlaşılır. daha gönüldaş. "bir masada üç mirasbırakan" gibi daha yalın ve yakın bir şiir var örneğin. bütüne bakıldığındaysa fazlalıklar göze çarpıyor. aşırı metafor ve imge kullanımından muzdarip oluyoruz. bu yoğunluk anlam kaybına yol açıyor çokça. biraz sadeleştiğinde ve olgunlaştığında daha iyi olacağının habercisi olan şiirler.
Bugün sizlere bir şiir kitabıyla geldim. İçerisinde asla karmaşık şiirlere yer verilmemiş bir kitaptı. Verilen mesajlar, anlatılmak istenenler okuyucuya rahat geçiyordu. Yazım dili ise yalındı. İçerisinde çocukluğa vurgu, hayaller, sevgi ,ölüm, ilah kavramlarına şiirler mevcuttu. Bana diğer şiir kitaplarından farklı gelen yanı ise yazarın kendi sevdiklerine de şiir yazmış olmasıydı. Hatta öyle ki içerisinde akrostiş şiir bile vardı. Şiir beni yoruyor diyenler ,yalın anlatıma sahip kitap arayanlar ve ilgisini çekenlere bir şans verebilirsiniz. İçerisinde ben uzun şiirlerden ziyade aforizmalari daha çok beğendim neredeyse hepsinin altını çizdim diyebilirim.
Tam böyle kütüphanede hiç beğendiğin bir kitap bulamayıp hiç olmazsa eli boş dönmemiş olmak için kapağına şöyle bir göz atılıp seçilecek kitap türü.
Kısa bir kitap, okunuşu da oldukça kolay bir kişisel gelişim kitabı. Türünün diğer sefil örnekleri gibi akrostiş üzerinden sonunda ampul yanan emir kipli cümle sıralanışına girmekten geri durmamış.
"Sabah ilk olarak nane yaprakları içinde dinlendirilmiş kekik esansı koklatılmış zencefil köklerine aşılanmış hıyarlı su iç!"
"İlk işten sonra bir git işe bakalım hele!"
"Kakacığını da yap!"
"Temizle güzelce etrafı!"
"İçine derin derin bir nefes çık."
"Rahatla ve o nefesi asla bırakma!"
gibi...
Ama en azından bunu basit ama ilgi çekici sayılabilecek bir kurgu içinde verdiği için diğer sefillerinden bir tık üstte kalmayı başarmış. Kısacası hikayeleştirilmiş kişisel gelişim kitabı diyebiliriz. Ancak zamanınız çok çok boşsa ve elinizde bu kitaptan daha güzel olma potansiyeli bile olmayan kitapların arasında kaldıysanız okuyun.
//KİTAP TAVSİYEM
"Mısralarla İyileşme"
_ALINTILAR
_İstemeyi istemek ne demekti?
Bütün sevinçlere layık olduğunu bilmek?
Sordum akşam ezanına beş kala kalabalığa :
Hayatınızın öznesi kim?
_Ömür;
Bir kısmı yanlışları öğrenmekle,
Bir kısmı yanlışları ayırt etmekle,
Bir kısmı o yanlışlarla büyümekle geçen süre...
_Bir de hayallerim
Sayfa sayısı 48, türü şiir. Kitap, adını içindeki Monna Rosa şiirinden almış ve kitap, Sezai Karakoç'un altı şiirini içeren kısa bir kitap. Şiirler ahenk, kafiye, söz sanatı yönünden uyumlu ve zengin. Şiirler düşündürüyor, şair örtülü anlam kullanmış.
Her bir şiir başlı başına bir şaheser. Her bir mısra derin bir anlam taşıyor, her bir mısra insanın kalbine işliyor. Şairin, 'İnsandan insana şükür ki fark var.' dediği 'Yağmur Duası' şiiri ve 'Kanadı kırık kuş merhamet ister.' dediği 'Monna Rosa' şiiri, bu kitapta en sevdiğim iki şiir oldu.
İkinci Yeni Akımının temsilcilerinden biri olan Sezai Karakoç'un diğer şiirlerinden ziyade çok çok sevdiğim, en sevdiğim şiiri Monna Rosa hakkında yazmak istiyorum.
Çağının ötesinde olan bu şiir dört bölümden oluşuyor.
- Aşk ve Çileler
- Ölüm ve Çerçeveler
- Pişmanlık ve Çileler
- Monna Rosa
Monna Rosa bir imkansız aşk şiiridir. Bir aşık, aşkını, acısını, melankolisini, hislerini ancak bu kadar güzel anlatabilirdi. Bir yerde okumuştum, Sezai Karakoç bu şiiri 19 yaşında yazmış, 1998'den önce yayımlanmamış. Sezai Karakoç, bu şiiri Muazzez Akkaya'ya yazmış ve şiir Muazzez Akkaya yazan akrostiş bir şiir. Ben kitapta baktığım zaman akrostiş kısmını göremedim ama diğer platformlarda akrostişi görebiliyordum.
İşin uzmanı veya bir edebiyatçı olmadığım için bu kadar yorum yapabiliyorum. Bu şiiri çocukken okumuş, sineme kazıyıp ezberlemiştim. O kadar güzel ki o 48 sayfa insanı mest ediyor. Herkese tavsiye ediyorum.
Keyifli okumalar, kitaplı günler...
Hususi Hayat
NEDEN 46? Doğumla başlayıp ölümle biten 46 akrostişle hayatı anlamaya, anlatmaya çalışan bu kitap başta, “Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. / Dante gibi ortasındayız ömrün…” deyip erken yaşta aramızdan ayrılan, beni şiirle, edebiyatla tanıştıran bu dizelerin sahibi Cahit Sıtkı Tarancı’ya (46), onun nezdinde Ümit Yaşar Oğuzcan’a (58), Özdemir Asaf’a
MONA ROSA
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadi kirik kus merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller