-Betonlaşan sadece şehirler mi sanırsınız? Ya kalpler ne olacak? Kalpler, şehirlerden daha hızlı betonlaşıyor.- . -İnsanın, insanla konuşmadığı, Arı kovanı gibi kentlerde, ayrık otu gibi yaşadığı, Savaşın, şiddetin, nefret dilinin ve kötülüğün revaçta olduğu bir çağdayız. Toprağın altı değil üstü karanlık. . Çağımızın insanı, suskun, somurtkan ve mezar taşı gibi soğuk. -Vefasızlığın adını vakitsizlik koymuşlar.- . Velhasıl, -İnsan, bazen akşam güneşi gibi kaybolup gitmek istiyor.- . Ey insanoğlu…! Güneş yüzüne değil, biraz da yüreğine vursun ki, içindeki buzullar erisin.-
"- Ben dün akşam mühim bir karar verdim. - Neye? - Yaşamaya. - Bu ne demek? - Gayet sade, kendimi öldürmemeye."
Sayfa 471 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çağımızın Virüsü Yalnızlık
Yalnızlığım beni hiç yalnız bırakmaz, Her sabah uğurlar akşam karşılar. Tek sorun, -İnsan yalnızlığına sarılamıyor ki. . -Bazılarının insan fobisi var, Adına yalnızlık diyorlar.- -Yalnızın kapısı, açılacak olmasından değil,
Sevmek, çok sevmek...♡
Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş.
YKY
Geceye karışıyor gündüz huzurlu dalgalar altına bürülü sarmaş - dolaş... Mutluluk nasıl da sere - serpe kollarındaydı Öğle uykusunda şimdi akşam serinliğinde nefes alıp - veren yorgun kaya, ılık... Yeşil ışıkların soğukluğunda oynaş mutluluk; yanında karanlık uçurum derin sonsuzluk. Hayatımın en güzel günü akşamın alacakaranlığında yitik. Kurumuş, yorgun gözlerinde alev; ruhun, ermiş taşkın gözyaşı denizi; aşkın erguvanı akıyor beyaz köpüklü denizlerde sakin ve huzur dolu ve sen mutluluğun son kararsızlığında tek başına...
Üç arkadaş başları öne eğilmiş güneşten yoksun ayçiçekleri gibiydiler. Ayçiçekleri de güneşi görmediği zaman başını yere eğer için için ağlarlardı, güneşe aşıktılar, güneşe hasrettirler. Sabah gün doğumu ile birlikte onlar için bayram olurdu. Hepsi başını güneşe çevirir, çiçeklerine canlılık gelir, ışıl ışıl parlarlardı. Akşam olup da güneş batmaya başladığında yine o hüzünlü hallerine dönerlerdi, karanlıktan hiç hoşlanmazlardı. Gülenay ve arkadaşları boynu bükük odalarının yolunu tuttular.
Sayfa 18 - Dağlar Kızı Gülenay ÖğretmenKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.