Daha önceki okuduğum İskender Pala kitaplarına göre kurgusunun, hikayesinin biraz daha zayıf kaldığını düşüncesindeyim. Yine de okuru sıkmayan, akıcı bir kitap bence.
Kitap oniki bin yıl öncesindeki Göbeklitepe'de yaşayan kadim insanların hikayelerini, yaşayışlarını, anlam arayışlarını anlatırken sanki zamanda yolculuk yaptırıyor. Tuzun keşfi, yalanın icadı, hayvanın evcilleştirilmesi, buğdayın ehlileştirilmesi, avcı ve toplayıcılıktan yerleşik hayata geçiş, satrancın ilk hali gibi gibi konuların işlendiği bir kitap. Ayrıca yazılan dipnotlar da bilgilendirici ve detaylı. Türk mitolojisi ve islam kültürüne de yer verilen kitapta bahsedilen öğelerin, yerlerin, olayların illüstrasyonu yapılmış olması da ayrıca hoşuma gitti.