Nasıl anımsamazsın Özdemiroğlu'nu,
Hani gün boyu içer içer de sonra
Uyurdu kolları bir gulamın boynunda.
- Bir gün saati doldu
Tam öyle bir uykuda.
Nasıl anımsamazsın Yavuz Sultan Selim'i,
Yabanıl bir beğeni arardı zulumlarda;
Çocukken her akşam yatmadan önce tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim.
benim yongalarımdan yapıldı bu çelenkler
ben papatyaları şımartmadım diye oldu
Mata Hari'ler casus, Al Capone'lar gangster
inmem gerek gözbebeklerimin altına
beynimin ortasına büzülmeliyim
genşeyip kımıldayabilirim oradan sonra
dum di dum
duridum dubida
kendi kalbimle zamanım arasındaki sarkaç
püskürtüyor beni dünyaya
bırakıyorum zerreciklerime kadar emsin beni
Atlantik ve Pasifik ve beş kıta
koşmam gerek
yetişmem gerek yazgıma
tutmam gerek, sormam gerek, bilmem gerek
esenlemem, kargışlamam, irkitmem gerek niçin
niçin, niçin, niçin
kuyuya düşen çocuk niçin ölmesin
Başka yasalara itaat edilmeyen yerde, çürüme tek yasa olur. Çürüme bu ülkenin altını oyuyor. Erdem, onur ve hukuk hayatımızdan buharlaşıp uçtu.
(Al Capone - 17 Ekim 1931)
Al Capone cinayet işleme ve cinayete sevk etme, içki kaçakçılığı, kumar oynatma ve genelev işletme gibi suçlardan başarıyla yakasını sıyırmış ama nihayetinde gelir vergisi kaçakçılığından hapse atılmıştı.
It is a time of groups demanding their dignity and place under the smoggy sun. Often their demands reveal their weaknesses and cruelties, but the blinkers are on and they only see straight ahead—for themselves. Groupism can be an Al Capone gang or a ballet co. Groupism can be the Catholic Church or the men’s track team at Stanford. Groupism means “win” and “win for us.” Groupism means “I want mine and by God you better give it to me or else —.” Groupism is a demand for Love through Threat. Love meaning a great many different things to different people. Groupism will not work. Groupism will only form counter groupism. Groupism, in a sense, isolates more than it frees, but let’s let all that go. Everybody’s doing it now.
Bu vapuru kaçırırsam beni belki de cinnet basar
belki kanser olurum bu yıl sınıfta kalırsam
nöbette uyursam eğer kitaplarımı yakarlar
etimde şirpençe çıkar bu kızı alamazsam
bu işi bitiremezsem şehirden beni kovarlar
izin kağıdım yanar konuşacak olursam
bu senet bankalar kapanmadan
ruhumun rengini kapatmayacak olursa
ölür kuyuya düşen
Çocukken her akşam yatmadan önce tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim