"Ey iman edenler! Siz, inkâr edenler gibi, yeryüzünde sefere çıkan veya savaşan kardeşleri hakkında, 'Eğer bizim yanımızda kalsalardı ölmezler, öldürülmezlerdi' diyenler gibi olmayın. Allah bu kanaati onların kalplerine (kaybettikleri yakınmaları için onulmaz) bir hasret (yarası) olarak koydu. Hayatı veren de, alan da Allah'tır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görür. Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah'ın rahmet ve mağfireti, onların elde edecekleri bütün şeylerden daha hayırlıdır. And olsun, ölseniz de, öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız."
(Âl-i İmran, 156-158)
Allah'ın izni olmadan hiç kimseye ölmek yoktur. ( Ölüm) Vadeye yazılmış bir yazıdır. Kim dünyanın nimetini isterse kendisini ondan veririz; kim de (ibadet ve itaatiyle) ahireti ve sevabını isterse kendisine ondan veririz. Böylece şükrü yerine getirenleri (fazlasıyla) mukafatlandıracagız
Âl-i İmran suresi 145
( Ey Resûlüm!) De ki: "Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir"
Al-i İmran suresi 31
(Resûlüm!) küfre sapan/inkar edenlere de ki: " Siz yakında mağlup olacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir döşektir!"
Al-i İmran suresi 12
“HAKîKATİ inkara şartlanmış olanların yeryüzünde dilediklerini yapabilir görünmeleri, seni yanıltmasın! O, gelip geçici bir tatminden ibarettir, ama sonunda varacakları yer cehennemdir -o, ne kötü bir meskendir!” (Âl-i ‘İmrân/196-197)