benden bir öykü...
1-
Gece saat 00:37. Yarı uyur yarı uyanık
mayışma durumundayken hiçbir şey
düşünmemeyi başardığımda, beynimdeki zonklama katsayısından
dolayı delirmeye ‘’beş kala, delirmeye
Ölümü anlamak yaşama iradesinin aynı zamanda bir
koruma, bir gözetme iradesi olduğunu bilmekle başlar. Çünkü
ölüm bize hayatın ödünç verildiğini hatırlatır. Borcu kabul
etmeyen için dünya kayıtsız bir etkinlik alanı, keyfî tasarruf
yeridir. Kendini borçlu saymayan, bilâkis alacak iddiasında
bulunan için yaşayanların ve yaşama alanlarının yağmalanması ve tahrip edilmesi bir ahlâk meselesi değildir.
Dünyada bulunuş ister rasyonel, isterse irrasyonel bir
açıklama taşısın bir borcu ifade etmiyorsa yıkmayı ve
bozmayı kaçınılmaz kılan eylemlere kaynaklık edecektir.
Dünya hayatına sevgiyle bağlanmak ve dünyadan nefret
etmek, bu içinde bulunan ortamın olunabilecek yegâne ortam
kabul edildiğine işarettir. İçinde ölüm korkusunu şiddetle
duyanlar, hayattan nefreti de aynı şiddetle içlerinde taşırlar.
Ne zaman ki ölümü rehinin sona erdiği, borçlu kalmanın
son bulduğu bir sınır olarak anlayabiliriz, işte o zaman
yaratılmışlar içinde bize istediğimizi verecek hiç bir şeyin, hiç bir kimsenin bulunmadığını; çünkü bunların hiçbirinin
Canımız üzerindeki rehini çözemeyeceğini anlarız. Artık
yaşama iradesi "verilecek hesap" iradesine dönüşür.
Oradan oraya sürüklenmenin adına koşuşturma, bereketten yoksun devr-i garibe ise çağ diyoruz. Koşuşturma sebebiyle aşk; çağ nedeniyle an yok mesabesine düştü. Sürüklenmekten aşka vakit yok. Çağın çağ olmaklığıyla an nedir unutuldu. Gözümüz yukarıda sanıyoruz. Halbuki baktığımız göz göz değil, gözümü diktiğimiz yer gök değil. Ellerimiz semaya
TÜRKLERİN CİNAYET İŞLEME SEBEPLERİ
1- Namus meselesi
2- Kin gütme
3- Kan davası
4- Alacak-verecek meselesi
5- Ani kızgınlık
6- Alkol etkisi
7- Ailevi geçimsizlik
8- Gönül ilişkisi
9- Aileler arası husumet
10- Şahıslar arası husumet
“Neden sürekli denize bakıyoruz” diye sordum martıya.
Kanatları büyük, gagası keskin, gözleri kırmızı bir martıydı!
“Geçmişte kalan yüzleri, sesleri hatırlamak için gözlerini denizden ayırmayanlar da vardır ama çoğu yüreği soğusun, derdini unutsun diye bakar. Bazısı denizin sırrını merak eder, sahile vuran dalgaların sesine karışmış fısıltıları
Hαzrєtí Fαtımα Anamız’ın hayatından çıkmış şu 21 işaret bir yere yazılıp defaatle okunmalı, tefekkür edilmelidir.
1- İbadeti eksik olan annenin sütü eksiktir. Çocuklarınıza verecek olduklarınızı eksiltmeyin. Bir annenin sütünden çocuk hâyâyı, namusu, Allah’ın zikrini, muhabbetini alır. Bir süt diyerek geçme; bir adamın süt annesini değiştir,