İNSANIN DİLİ AKLININ UCUNDADIR
Hükümdarlardan biri rüyasında bütün dişlerinin döküldüğünü görür. Rüyasının tesiriyle uyanır uyanmaz, şehrin en meşhur iki kişisini çağırır. Biri genç ve heyecanlı, diğeri yaşlı ve merhametli idi. Hükümdar bunlardan rüyasının tabirini ister. Genç olan “Efendim, maalesef rüyanız hayra alamet değil. Bütün akraba ve sevdiklerinizi kaybedeceksiniz. Hepsinin ölümünü göreceksiniz” der. Hükümdar bu tabir karşısında çok sinirlenir ve adamın kellesini vurdurur. Sonra diğerini çağırır.
Yaşlı ise, “Efendim, rüyanızda dişlerinizin döküldüğünü görmeniz ömrünüzün uzun olacağına delalet eder. Hem de o kadar uzun ömürlü olacaksınız ki, bütün akraba ve sevdiklerinizden daha uzun yaşayacaksınız” der. Bunu duyan hükümdar, çok sevinir ve bir kese altın verir.
Bu hikâyedeki iki kişide aynı şeyi söylediler. Fakat aynı haberi biri üzerek diğeri sevindirerek verdi. İnsanın aklı dilinin ucundadır. Akıllı insan sevindirir, kimseyi üzecek şey söylemez.