Develerden birinin iki hörgücü arasına kafese benzer küçük bir bölme yerleştirilmişti. Zaman zaman küçük bir el bölmenin penceresindeki perdeyi kenara çekiyor hemen ardından da gencecik bir kızın korkulu yüzü görünüyordu. Kızcağız iri, ağlamaktan kızarmış gözleriyle etrafını kuşatan yabancılara yolculuğun başından beri içini kemiren soruya cevap bulmaya çabalıyormuşçasına bakıyordu. Kereye götürülüyordu ve ona ne yapmayı planlıyorlardı?