„Dinle, Bilge: Sana biz, Hüsamettin Beyle birlikte albayımın şiirini okuyoruz. Yoksa, emekli albay Hüsamettin Tambay’ın şiiri, bensiz çekilir mi?
«İçinde bana öğüt olmasın da albayım. Ben zaten yeter derecede belamı buldum.» Hüsamettin Bey hafifçe utandı, ağzını açmadan; babam gibi. Sonra sen utanırsın onun yerine. Baba sus. Susmaz. Ya berber çantası? Allah belanızı versin. Oku Albayım oku. Bizde, herkese yetecek kadar utanç var.“