Mina Urgan yalnızca çok tavsiye edilen bu kitabıyla ismini bildiğim bir yazardı benim için kitabı okumaya başlayana kadar. O nedenle sayfalar ilerledikçe ülke tarihinde ne kadar büyük bir yer kapladığının idrakına vardığımda hakkında daha fazla bilgi öğrenmek için büyük bir istek duydum.
Annesinin geldiği aile, babasının sanatçı kimliği ve üvey babasının cumhuriyet tarihinin önemli isimlerinden biri olmasının sonucu olarak çocukluğundan itibaren sanat ve siyaset dünyasının içinde bulunmuş Mina Urgan. Doğal, samimi, dürüst, cesur kişiliğine hayranlık uyandırırken; yaşam öyküsünde, anılarında cumhuriyet tarihine tanıklık etmemizi sağlıyor. Tarihimizde yer etmiş pek çok yazar, şair, ressam ve siyasi kişiliği yakından ve bilmediğimiz yönleriyle tanıtıyor. Gerek anlattığı şahsiyetlerle yakın ilişkide olmasının etkisiyle gerekse kullandığı dilin doğallığı sayesinde zaman yolculuğu yapıp bu önemli isimleri doğrudan gözlemleme imkânı bulmuş hissi yaratıyor. Her biri ayrı ayrı değerli olan bu insanların içinde beni Mina Urganın kaleminden okuduğuma en çok mutlu eden kişi Atatürk oldu. Hakkında yüzlerce şey yazılan, hayat öyküsüyle ilgili pek çok kaynağa ulaşabileceğimiz Ulu Önderi bu kadar farklı yönleriyle, büyük bir lider ve ülkemizin kurucusu olmasının ötesinde gerçek bir insan haliyle okuyabilmek hem çok duygulandırdı hem de büyük bir haz verdi.
Son olarak kitabın her bir detayını çok sevmekle beraber benim için en kıymetli yanı, geçmiş zamanlara her zaman hayranlık ve özlem duyan fakat yaşayabileceği bir dönem olmadığını düşünen bana cumhuriyetin kuruluş döneminde yaşamış olma isteği yaşatması oldu.