Daha çok bir tutku... İnsana her şeyi göze aldırtabilecek bir coşku, neredeyse bir kasırga... Kadın olsun, erkek olsun yüreğindeki bu dipsiz tutkuyla doğuyordu insan. Sonra günlük yaşantı, çocukların önüne sürülen şekerler gibi aldatmaca değerler, bu tutkuyu öldürüyordu sanki. Dünya, aşk tutkusunu öldürmek için örgütlenmişti sanki.