w

256 syf.
7/10 puan verdi
Yalnız değilsin
Yazar kuşaklardan kuşaklara aktarılan travmaları ve aile kavramının önemini ele almış. Aile bireylerinin farklı zaman dilimlerinde yaşadıkları olayların ortak noktası olan Malma İstasyonunda sırların ortaya çıkmasını anlatıyor. Bir ailedeki ebeveynlerin yaşadığı travmaları ve hisleri döngü halinde çocuklarına hatta onun da çocuklarına aktardıkları bir şema var. Karakterlerin duygu ve düşünceleri gayet güzel aktarılmış. Fakat Oscar karakterinin biraz daha hayatına tanıklık etmek isterdim, havada kalan yönler var. Ayrıca sevgisizlik kavramını çok derinden hissettirdi yazar. Gerçekten sevgisiz büyüyen çocuklar ne hayatına yön verebiliyor ne de çocuklarının hayatına, Harriet karakteri bu kavrama can vermiş. Genel olarak kitap güzeldi bayıldım diyemem ama sürükleyici ve merak uyandırıcıydı. Yazarın dili de oldukça sadeydi. Son olarak Yana ismindeki anlamı öğrenmemiz beni biraz şaşırttı ve aralarındaki bu sır hoşuma gitti.
Malma İstasyonu
Malma İstasyonuAlex Schulman · Timaş Yayınları · 2024235 okunma
Reklam
304 syf.
·
Not rated
Frankestain gotik edebiyatın önemli eserlerinden biridir. Korku hikayesi diyip geçmemeli insana dair önemli konulara parmak bastığını görüyoruz. Kitabı okumadan filmi izlemek ayrıntıları anlamakta yetersiz kalabilir. Çoğu insan sadece filmlerini izlediğinden Frankestain’ı kocaman, korkutucu, çirkin bir canavar olarak görür. Oysa hikaye çok daha fazlasıdır. Hırslı ve bilgiye aç bir genç olan Frankestain yaşadığı yerden farklı bir ülkeye okumaya gider. Orada farklı bilim dallarıyla tanışıp öğretmenleri yardımıyla kendini bilime adar. Uzun bir süre kapanıp araştırmalar yaptıktan sonra bir canavar yaratır. Canavar, canlıları gördükçe kendi benliğini tanımlama çabasına girer. Yeni insanlar gördükçe onlar gibi olmak ister fakat dış görünüşü gereği kötü tepkiler alır. Sevgisiz ve yalnız başına yaşam sürdürmeye çalışır. Zaman geçtikçe sadece kendinin yalnız olduğundan yakınarak bir çare arar. En sonunda yaratıcısını bulur ve hikayesini anlatır. İstediği hoşgörüyü ondan da alamayan canavar kontrolden çıkar, durdurulamaz bir hal alır. Canavarın duygusal tahlilleri çok güzel işlenmiş. Yaratıcının yarattığı varlığa daha hoşgörülü olmasını isterdim. Bence sevgisizlik ve yalnızlık insana verilecek en büyük cezalardan biridir.
Frankestain
FrankestainMary Shelley · Tibet Yayıncılık · 202014.3k okunma
341 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
Kendi hayatınızın mimarı olun
Bu kitabın temel amacı tek bir hedef yerine genel bir sisteme odaklanmaktır. Hedeflerin sonucuna ulaştıktan sonra ileriye itecek bir sebep kalmadığından eski alışkanlıklara dönmenin yanlış olduğunu anlatmakta. Hedef belirleyip ilerlemek yerine davranışları kimliğimiz haline getirmekten bahsediyor. Hayatımızın bir parçası, rutini haline gelmesi gerektiğini belirtmiş. ‘İyi bir alışkanlık nasıl yaratılır?’ sorusuna 4 yasa ile her yasaya tek tek değinerek alışkanlıkların oluşmasını anlatmış. Ayrıca ‘Kötü bir alışkanlık nasıl bırakılır?’ sorusunu da 4 yasanın tersine çevrilmiş haliyle anlatılmış. Kitabın dili de sadeydi gayet akıcıydı. Alışkanlıkları hayata geçirmek konusunda sıkıntısı olanlara yardım edeceğini düşünüyorum. Gerçekten de küçük değişikliklerin büyük sonuçlara mal olacağı düşüncesine katılıyorum.
Atomik Alışkanlıklar
Atomik AlışkanlıklarJames Clear · Pegasus Yayınları · 202211k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
280 syf.
·
Not rated
Stoacı felsefeye giriş niteliğinde olan bu kitap, stoacılığın özünü anlatıyor. Olaylar ve durumlar karşısında bir stoacının neler yapacağını, nasıl tepki vereceğini öğretmek istemiş. Roma imparatoru Marcus Aurelius, Epiktetos gibi ünlü düşünürlerden de bolca bahsedilmiş ve yaşamlarıyla ilgili örnekler verilmiş. Her şeyin zihinde başlayıp bittiği gerçeğini gözler önüne seren bir eser. Bir başucu kitabı niteliğinde. Stoacı felsefe ile ilgilenen, yeni başlayan kişilerin okumasını şiddetle tavsiye ederim.
Roma İmparatoru Gibi Düşünmek
Roma İmparatoru Gibi DüşünmekDonald Robertson · Beyaz Baykuş Yayınları · 2021152 okunma
312 syf.
·
Not rated
İçimi ısıtan şefkat ve annelik dolu sıcacık bir roman. Kitap bittikten sonra bir süre duygulandım ve kitaba sarıldım. Çok güzel ve akıcı bir hikayeydi tek solukta okudum. Hikayemiz mayıs ayının sonlarında beklenmedik bir fırtınanın gelmesiyle başlıyor. Yıllar öncesinde de aynı olayın yaşandığını araştıran gazete müdürü, başarılı bir muhabir olan Claireden bu konuyla ilgili bir yazı yazmasını ister. Başından kötü bir olay geçmesi sebebiyle yolunu kaybetmiş, eski neşesi yerinde olmayan Claire'in kendini bulmasını ve açıklığa kavuşturulmamış üstü örtülmüş bir olayı çözmesine şahit oluyoruz. Umutsuz bir aşk hikayesi aynı zamanda çocuğu için her şeyini ortaya koyan bir annenin hikayesi. Ruhsal tahliller iyi yapıldığı ve hikayenin seyri güzel gittiğinden okurken kendinizi kitabın içinde gibi hissediyorsunuz. Okunmaya değer. Bu arada 'böğürtlen kışı' mevsim sonlarında görülen ani soğuklar için kullanılan bir terimmiş. Şirin bir terim.
Böğürtlen Kışı
Böğürtlen KışıSarah Jio · Pena Yayınları · 201839.1k okunma
Reklam
Reklam