Çocuğun mensup olduğu aileden olmadığını belirten hayale çok rastlanmaktadır. Gerçekten birçok çocuk başka bir aileden geldiği, günün birinde gerçeğin anlaşılacağı ve asıl babalarının (asıl babaları daima önemli bir kişidir) kendilerini aramaya gelecekleri düşüncesine kuvvetli bir şekilde bağlanırlar. Bu, özellikle fazlaca aşağılık duygusu duyan, yoksunluklarla karşılaşan, ihmal edilen, çevrelerinden bekledikleri yakınlığı göremeyen çocuklarda ortaya çıkar. Bu çeşit büyüklük eğilimi çoğu zaman çocuğun dış görünüşünde bile kendini belli eder. Çocuk bir yetişkin gibi hareket eder. Bazı özel şekillerle hastalığa kaçan hayal gücü bozukluklarına rastlanır. Mesela, bu gibi hallerde insan sert kumaştan yapılmış şapkalara, pipoya karşı fazla ilgi duyar. Bu kimse bir kız olduğu takdirde erkekliğe özenir. Erkek çocuklar gibi giyinen birçok kızlar vardır...
Böylece az veya çok acı çeken, sürekli olarak hayatın fenalıklarıyla karşılaşan çocuklarda güçlü bir hayal gücü ve gerçek olmayan şeylerle uğraşmak eğilimi vardır. Daha sonra, çoğu zaman bir gelişme evresi ortaya çıkar. Burada hayal gücü gerçek hayattan uzaklaşmakta rol oynar. Bundan başka, hayal gücünden gerçek hayatın kötülenmesinde yararlanılır. Bu gibi hallerde hayal gücü, hayatın bayağılığı, aşağılığı karşısında ayaklanan insanın aşırı güçlülük arzusu mahiyetini alır.
Bazı şeylerin hatırlanmalarının, diğer bazı şeylerin ise unutulmalarının sebebini bilmek önemlidir. Hatırlanmaları belli ruhi bir yönün devamı için yararlı verileri hatırlarız. Unutulmaları yararlı verileri unuturuz. Bu durum hafızasının tamamiyle izlenen amaca uyan bir intibakın hizmetinde olduğunu göstermektedir.