Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşığın vuslata tamahı zillettir
Yusuf b. Hüseyin Razî'nin şöyle dediği nakledilir: "İnsanların en zelili, çok tamahkâr olan dervişle sevgilisine aşık olan kimsedir." İzahı: Tamahkâr fakirler (dervişler) insanların en hakir olanlarıdır. Nitekim sadık ve samimi fakirler de halkın en şerefli zümresidir. Tamah, fakiri iki cihanın zilleti içine atar. Zira bizzat dervişler dünya ehlinin nazarında hor ve hakirdirler. Dünya ehline ve zenginlere tamah ettiler mi, onlardan daha hakir olurlar. İmdi izzetle olan zenginlik, zilletle olan fakirlikten daha mükemmel bir durumdur. Tamah, dervişi katıksız bir tekzibe mensup kılar, fakiri saf bir yalancılığa bağlar. Diğer taraftan sevgilisine aşık olan kimse de tüm insanların en zelilidir. Zira muhib ve aşık kendisini mahbubu ve maşuku karşısında gayet hakir bilir; onun önünde alçalır. Bu da tamahın neticelerindendir. Tamahın kökü kesilince, tümü ile zillet izzet haline gelir. Züleyha, Yusuf'a tamah ettikçe her zaman en zelil o idi. Tamahı kesilip son bulunca, Hakk Taâlâ güzelliğini ve gençliğini ona iade etmişti. Aşıkın teveccüh göstermesinin maşukun yan çizmesini gerektirmesi, öteden beri sürüp giden bir sünnet ve âdet olmuştur. Aşık sevgisini içinde gizli tutar, sevgiyi sevgiliden çevirerek boş hale gelir, (sevgili ile değil de) sevgiyle huzur ve sükûn bulur ise, işte o zaman çaresiz, sevgili ona yönelir. Hakikatte, aşık izzet sahibidir ama vuslata tamah etmediği sürece. Aşık, vuslata tamah etti ve onu da elde edemedi mi bütün izzeti zillet olur. Sevginin bizzat kendisi, sevgili ile vuslat ve firkat halinde olma düşüncesinden aşık olan şahsı alıkoymazsa, o aşıkın sevgisi sıhhatli değil, illetli olur.
Ama bilir misin?
Bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için mazeretler tedarik etmiştir.
Sayfa 4 - İş bankasıKitabı okuyor
Reklam
Mümin önderdir. İnsanların dünyalarını ve ahiretlerini mamur eder. İnsanlara arkasından sürükler. Dağıtılan arkasından sürüklenmez. Etkilenen değil, etkileyendir. Dirilişin, mükemmel bir iman ve Salih amelle gerçekleşeceğini bilir. Bunun yolunun mescitten geçtiğinin farkındadır. Basiret sahibidir. Ve bütün bu put çeşitlerinin karşısındaki duruşu İ İbrahimi duruştur.
Gözleri kapalıydı ve ruhu kim bilir nerelerde,nerelerde dolaşıyordu?..
Sevgili Dost, Eksik bilgi bizi yanlış adreslere götürür. Arkadaşlıklar, dostluklar, ortaklıklar ve evlilikler hep bu yüzden biter. Kim bilir hayatımızda kaç kez, "Nasıl da tanıyamamışım!" demiş, kaç kez bu ince buz tabakasına aldanıp üzerinde yürüdüğümüz gölün soğuk sularında bulmuşuzdur kendimizi.
Sevgili Dost, Eksik bilgi bizi yanlış adreslere götürür. Arkadaşlıklar, dostluklar, ortaklıklar ve evlilikler hep bu yüzden biter. Kim bilir hayatımızda kaç kez, "Nasıl da tanıyamamışım!" demiş, kaç kez bu ince buz tabakasına aldanıp üzerinde yürüdüğümüz gölün soğuk sularında bulmuşuzdur kendimizi.
Sayfa 23 - ŞuleKitabı okuyor
Reklam
FEVZİ ÇAKMAK PAŞA ve MAKİNA...
Miralay Sadık Sabri Bey'e Fevzi Çakmak Paşa'yı da sormuştuk, şöyle dedi: - "Fevzi paşa, bir makinadır! Bilgilidir, okur, okumayı öğrenmeyi sever. Üç Avrupa dili bilir; temiz bir gençliği vardır, çok kuvvetli hafızası vardır..." Bunun üzerine Sadık Sabri Bey'e sorduk: "Peki efendim, Fevzi Paşa madem böyle temiz ve kıymetli bir insandır; bu inkılâp hâdiselerine niçin seyirci kaldı, bir iş göremedi?" - "Ah çocuklar, sözlerime dikkat etmiyorsunuz. Ben onun için "makinadır" dedim. kuvvetli bir makinadır... Büyük insandır demedim... Makinayı, insanlar kullanır; makina, insanları kullanamaz! Makina hangi elde olursa onun için çalışır. İT'nin büyük askeri, Cihan Harbi'nin, Mütareke'nin askeri, sonra Cumhuriyet devriminin büyük askeri. Büyük insan mânâsına değil; verilen emri yerine getirir. Hâdiselere istikamet verecek, emir verme kabiliyeti yok. M. Kemal'e rakip olacak, onunla mücadele edecek çapta değildir. Ondan büyük işler beklemek doğru değildir. İnsan tanıyamamak, yanlış insan seçmek, büyük bir belâdır..."
Sayfa 195 - 196 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Miralay Sadık Sabri bey-, Fevzi paşa Makinadır!, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"Gözleri kapalıydı ve ruhu kim bilir nerelerde, nerelerden dolaşıyordu?"
Kasas 37.Rabbim, kendi katından kimin hidayet getirdiğini ve hayırlı âkıbetin kime nasip olacağını en iyi bilendir. 56. (Resulüm!) Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir. 68. Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Onların seçim hakkı yoktur. 85. Allah, elbette seni dönülecek yere dönderecektir. De ki: Rabbim, kimin hidayeti getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir. 88. Hüküm onundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz. 54. İşte onlara, sabretmelerinden ötürü, mükafatları iki defa verilecektir. 60. Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Hala buna aklınız ermez mi? 80. Allah'ın mükafatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir. 83. İşte ahiret yurdu! (En güzel) Âkıbet, takva sahiplerinindir.
"...Artık korkuyorum. Saadetin bizi korkutacak kadar çok ve kesif olması nedir bilir misiniz? Şimdi şuracığa düşmekten korkuyorum. İçimde biriken hislerin birdenbire patlayarak beni zerreler halinde dağıtacağından korkuyorum."
Sayfa 82 - Yapı Kredi Yayınları, 45. BaskıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.