O kızıl bir deniz, bense tenhayım.
***** Degüldüm men sana mâ'il sen etdün aklumi zâ'il Mana ta'n eyleyen gâfil seni görgec utanmaz mi (Ben sana gönül vermiş değildim. Benim aklımı sen aldın. Yani beni kendine sen aşık ettin, akıl yerine aşkı getirdin. Beni bu çılgınca hareket- lerimden dolayı ayıplayan, kınayan gafil, seni görünce utanmaz mı?) *****
Sayfa 628 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
***** Yandurup eczâ-yı terkîbüm külüm versen yele Yoh yolundan dönmegüm varum senündür cüz'ü kül (Bir terkip olan vücudumun cüz'lerini yakıp külümü rüzgâra savursan, senin yolundan dönmem. Parça, bütün "cüz' ve küll" neyim varsa senindir.) *****
Sayfa 440 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
***** Her kimün takdirden mahsûdu öz kadrincedür Ehl-i işk ister zülâl-i vasl zâhid selsebîl (Herkes Allah'ın takdirinden kendi kadr ve mertebesine göre bir şey ister. Aşk ehli visâlin saf suyunu, zâhid ise cennet irmağını ister. Çünkü zahidin idrak mertebesi o kadardır.) *****
Sayfa 438 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
***** Akl yâr olsaydı terk-i işk-ı yâr etmez midüm İhtiyâr olsaydı râhat ihtiyâr etmez midüm (Akıl bana yâr olsaydı, yârin aşkını terketmezmi idim. İhtiyârım, irâdem elimde olsaydı, hiç râhat etmeye karar vermez mi idim?) *****
Sayfa 465 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
***** Arz-ı ruhsâr et bu gün meh güm olsun gökde gün Eyle kim encüm olur gün arz-ı ruhsâr eylegec (Ey ay gibi güzel bugün yüzünü göster, gösterki güneş kaybolsun. Nasıl ki güneş yüzünü gösterince yıldızlar kaybolur gider.) *****
Sayfa 153 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
***** Kilmagil muhkem gönül dünyâya 'akd-i irtibât Sen bir âvâre misâfirsen bu bir vîrân ribât (Ey gönül, dünyaya sıkı sıkıya bağlanma. Sen bir âvâre yolcusun, o da vîrân bir kervansaray.) *****
Sayfa 346 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
768 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.