«Dolanı ay dolanı
Bıldırcın derler bir kuş var, güzel değil Ama kuşkusu deli eder insanı.»
Atıyorum kurşunumu karanlığın içine!
Obrukdağ'daki Mağara
Yine bir söylentiye göre, mağarada bir giysi varmış, büyülü bir giysiymiş bu. Eline alsan, parça parça olur, yırtılır yere düşer, toplayıp yerine koydun mu, kendiliğinden eski durumuna gelirmiş. Mağaranın ağzında da bir demir kapı olduğu söylenir. Gün gelecek, yiğit biri açacakmış o kapıyı. Ama, kapının ardında keskin iki kılıç varmış ki, hiç durmadan birbirine sürtünüp dururlarmış. O yiğit bu kılıçlara başını vermeden geçerse, mağarada saklı her şey onun olacakmış.
Sayfa 71 - Arkadaş Yayınevi, Ankara, 1993Kitabı okudu
Derler ki
ay ışığında
onun sularında yıkanan kadınların
altın sarısı olur saçları!
Kalbim kavgalara ve fırtınalara alışık;
Tayfalar gibi canım sıkılır karada
Bir hasta gibi eririm
Sayfa 7Kitabı okudu
sana bu şiiri denizin köpüklerinden alıp getirdim,
o kadar kötü de değil sevgiye ve yalnızlığa sığınışım
albatros
eskimek, odalarda. —çünkü bıkmak sevilenlerden,
bir çağı çünkülemek —en eski— bir acıyla
bir kaçmayı, bir çirkinliği, bir yıkıntıyı
ülke
Bir gün
Unutursan
Bugünleri
Dostlarım
Düşmanlarım
Çektiklerini
Anla ki dostum
Ölmüşsün
Gül
Derken biliyorum bunları
Ve her şeyi
Ki sevda insancadır
ÖREN
Kim getirmiş bu denizi bu kumu buraya
Alabildiğine geçmiş kendinden
Dağlar uymuş suya su uymuş göğe ve doğa
Yaratmış kendini deniz köpüğünden
Sayfa 153Kitabı okudu
BURSA’DAKİ
O söyler size güneşi bulutu sevinci
Her bir yaprağı can otu sevgi ocağı
Ona sorun şu dünyanın işlerini
Ey kardeşler ey canlar söyle ey ağaç
Sayfa 126Kitabı okudu