Şeyh Sâfî (rah) nakleder: Bir gün Nakşibendi yolunun büyüklerinden Hâce Azizân Ali Râmitenî'nin (k.s) huzurunda, bir zat, "Hakk'a âşıklar bir anda iki bayram ederler." mısrasını okudu. Hazret: -Hayır! İki değil üç bayram ederler, dedi. Adam bunun nasıl olduğunu sorunca Hâce Azîzân şöyle açıkladı: -Kulun bir kere Allah'ı (c.c) anması Hak Teâlâ'nın onu iki anışı arasında gerçekleşir; böylece üç bayram bir arada olur. Bunun manası şudur: Hak Teâlâ önce kendisini anması için kuluna yardım eder. Bu yardım sayesinde kul Allah'ı zikreder. Sonra Allah (c.c) kulun yaptığı zikri kabul ederek ona ayrı bir şeref daha bahşeder. Şu halde kul için "Allah'ın yardımı" birinci bayram, "kulun Allah'ı anması" ikinci bayram ve "Allah tarafından kulun amelinin kabul edilmesi" üçüncü bayramdır. (Şeyh Sâfi, Reşehât: Hayat Pınarından Can Damlaları, s. 94)
Sayfa 260
Bismillah. Sâdât-ı kîramın himmetiyle...
Buhara'nın Gücdevan köyünde Abdulhalik Gücdevani, Riveger'de Arif er-Rivegeri, Ramiten'de Ali er-Ramiteni, Semmas'da Muhammed Baba Semmasi, Suhar'da Seyid Emir Külal ve Kasr-ı Arifan'da Muhammed Bahaüddin Şah-ı Nakşibend (k.s.)... Bütün Allah dostları gibi onlar da dönemlerinde her türlü sıkıntıya rağmen Islâmı yaşayarak temsil ettiler, yüreklerde medeniyetler kurdular. İşte, bu eserde Islâm kültür geleneğinin güvenilir şahsiyetleri olan Allah dostlarının yaşadıkları dönemde, Asr-ı Saadetten uzanan birer gül dalı olduklarını görecek, onların bulunduğu ortamı satırlarda arayacak, gönüllerde bulmak isteyeceksiniz.
Reklam
Amel etmek gerek. Ümitvar olmak gerek. Sonra kusur ve acziyeti itiraf edip tekrar amel etmek gerek. Hace Ali Ramiteni ( k.s )
Hak kulundan intikâmın yine abdiyle alır Bilmeyen ilm-i ledünnü abdi etti sanır Allah kulundan öcünü yine kuluyla alır, Bilmeyen işin aslını, kulun yaptığını sanır. Lâ ( Hace Ali Ramitenî k.s )
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.