Ali Çimen

Ali Çimen
@alicimen0614
Bu dünya ruhumuza hitap etmiyor.
İnsanlar büyüyüр yaşlanıyor ve bu en başta Allah'ın huzurunda olan ruh, sürekli içimizde nuru aramaya devam ediyor. Ama çoğunlukla beden egemen oluyor. Beden hakimiyeti ele geçirdiği zaman, insanoğlu bedensel ihtiyaçlarına saplantılı hale geliyor. Yemeğe saplantılı hâle geliyor mesela; barınağa, arzularına, şehvetlerine, bir aile kurmaya, daha fazla birikim yapmaya bağımlı oluyor. Herkes bedeninin ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele ediyor, mal mülk biriktiriyor, ama içimizdeki ruh açlıktan ölmek üzere. Çünkü ruh bu dünyadan değil. Buradan gelmedi, gökten geldi. Ve bu dünyadaki hiçbir şey onu besleyemez. Bedenimiz topraktan yaratıldı ve o toprak dünyaya ait, dolayısıyla bedenin tüm ihtiyaçları ve arzuları dünyada karşılanıyor. Ama bu dünya ruhumuza hitap etmiyor, onun ihtiyaçları karşılanmıyor. O gökten geldi ve yalnızca göksel olanla beslenebilir; o da vahiydir. Vahyin amacı, ruhumuzu beslemektir.
Sayfa 270Kitabı okudu
Reklam
Bizim rızıklandırdığımızdan harcarlar.
Genellikle çocukların kendi oyuncaklarıyla oynadığı yegâne vakit evlerine başka çocukların geldiği zamandır. Oyuncaklarıyla oynamak isteyen arkadaşlarına "bu kıymetli parçaları" vermek istemezler. İzin verseler de çok kısa süre içinde geri almak isterler. Oyuncağı ödünç alan çocuk da onu alıp götürmek ister. İnsanın fıtratı böyledir. Verilen şeylerin bize ait olmadığını kolayca unutur, elimizde tutmak isteriz. Biri istediğinde de "Benim, benim" deriz. Allah (cc) ne diyor peki? "Yunfikûn" "Harcarlar." diyebilirdi, öyle demedi. "ve mimmâ razaknâhum yunfikûn" "Bizim rızıklandırdığımızdan harcarlar." dedi. Size veren biziz, size ait olduğunu sanmayın! Giydiğim kıyafetler bana ait değil! Kullandığım araba bana ait değil! Sürekli "benim arabam", "benim cüzdanım", "benim banka hesabım", "benim evim" diyorum çünkü asıl sahibinin Allah (cc) olduğunu unutuyorum. O kadar ki "benim vücudum" vs. diyoruz ve Allah (cc) razı olmadığı şekilde kullanıyoruz.
"Her söz zamanında söylenir, " derler. Öyledir, kızgın demir gibi dövülmeye hazır nice söz zamanı geçince tavını yitirir, katılaşır; dışarı atıp kurtulmak istediğin halde taş kesilir, yüreğine oturur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İyilik, yolda bulunan, gökten düşen bir şey değildir, insan insandan göre göre öğrenir iyiliği.
İnsan ırkı yokluk içerisinde ve soyunun tükenmesinin eşiğinde yaşarken, daha fazlasının dürtüsü bizi hayatta tutmuştur. Dopamin bu sürecin motoruydu. Evrimsel atalarımızı kıt kanaat yaşamaktan daha yukarılara taşımaya yardım etmiştir. Bize aletler yapma, soyut bilimler icat etme ve gelecek planları yapma yeteneklerini vermesiyle birlikte gezegendeki en dominant tür olmamızı sağlamıştır. Ancak dünyamıza hâkim olduğumuz ve sofistike teknolojiler geliştirdiğimiz bolluğun olduğu bir çevrede -daha fazlasının artık hayatta kalmak için önemli olmadığı bir zamanda- dopamin bizi daha ileri gitmemiz için teşvik etmeye devam eder, belki de ileride kendi yıkımımız vardır.
Sayfa 242Kitabı okudu
Reklam
Reklam