Öncelikle bu ileti uzun, karışık, garip, deli saçması ve dağınık bir ileti olacaktır baştan uyarayım. İlk başta konuya girmeden önce ön bilgilerden gerek dizide gerek kitaplarında(Son dizisindeki amca benim için efsane idi. Ondan ilk defa bir görsel yapıt kitabı çok fark attı. :D Dr. Hannibal Lecter zihin sarayının ufak versiyonunu kendimde
Kitap önsözlerini okur musunuz? Ben genelde kitabı bitirince okurum fakat sıkıldıysam devam etmem. Ki bir kitabın önsözünü okuyunca bayıldım. Paylaşmak istedim. “Okuyucu, önsöz okumazsın sen, biliyoruz, kendimizden biliyoruz bunu. Haksız da değilsin hani, önsözlerin çoğu anlayışına sınır koyar; bir gözlük takar gözüne...” şeklinde başlıyor önsöz. Hali ile " bana mı dedin?" , diye afallayıp sağa sola bakmamak içten bile değil. : )) İş Bankası yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler serisinden çıkan ve Çevirisini ve tabiki önsözünü Sabahattin Eyüboğlu ve M.Ali Cimcoz'un hazırladığı Devlet önsözünden bahsediyorum. Garip olacak ama bu önsözü mutlaka okuyun . :))) Eliniz değmişken Devlet'ide okursunuz artık. Yoksa gönül koyar Platon haberiniz olsun. ; )
Reklam
“ALİ ŞÜKRÜ BEY/HÜRRİYET UĞRUNA 39 YIL” M. NİHAT MALKOÇ Trabzon’un balkonu olarak tabir edebileceğimiz Boztepe’de, alabildiğine mütevazı bir kabirde bir hürriyet kahramanı sonsuzluk uykusunu uyumaktadır. 39 yıl gibi kısa bir ömürde, tabir caizse, bir asırlık iş yapmış müstesna bir insandır o… “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır”
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Mustafa Kemal'in Ömer Naci ile ilgili anısı: "O zamana kadar edebiyatla çok temasım yoktu. Merhum Ömer Naci, Bursa İdadisinden kovulmuş, bizim sınıfa gelmişti. Daha o zaman şairdi. Benden okuyacak kitap istedi. Bütün kitaplarımı gösterdim. Hiçbirini beğenmedi. Bir arkadaşın, kitaplarımdan hiçbirini beğenmemesi gücüme gitti. Şiir ve edebiyata meraklı olduğuna o zaman muttali (öğrenmiş) oldum. Ona çalışmaya başladım. Şiir bana cazip göründü. Fakat kitabet hocası diye yeni gelen bir zat beni şiirle iştigalden men etti. 'Bu tarz iştigal seni askerlikten uzaklaştırır.' dedi. Ne var ki güzel yazmak hevesi bende baki kaldı." (Yrd. Doç. Dr. Ali Güler, Sarı Mustafa'm, s. 173-174) Not: Bu paragrafı 'ortaöğretim Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük' kitabı alıntı olarak yazmış, ben de paylaşmak istedim.
Geri168
690 öğeden 681 ile 690 arasındakiler gösteriliyor.