248 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 35 hours
kurt ile yiyip çoban ile ağladı:
"Şeytan ile mekteb-i şer içre okurduk" - Ornio Gelin size bir mesel anlatayım. Kahramanımız şeytanın sınıf arkadaşı Karga lakaplı Ornio. Musa peygamberin hz. Hızır ile olan yolculuğunun menkıbesi Karga'nın zihninde bambaşka bir boyut kazanır ve onun Osmanlı Devleti'ne karşı küçüklüğünden beri beslediği intikam ateşini körükler. Saray ulemasından Molla Lütfi aracılığıyla yapmadığını bırakmaz ve alim sınıfını birbirine katarak devleti zaafa uğratmak ister. Böylece devlet gemisini delecek ve dahi devletin başındaki Avrupa'nın Büyük Kartal dediği sultanı öldürmek gayesine ulaşmaya çalışacak. Çevirdiği türlü entrikalar, Molla Lütfi'nın arkasından yaptığı sayısız fenalıklar acaba onu amaca ulaştıracak mı? Ustasından öğrendiği yüz boyama sanatı ssyesinde çeşitli suretletde gördüğümüz Karga, Sultan Mehmet döneminden II. Beyazıt zamanına kadar gayretkeş bir şekilde emelleri peşinde koştu durdu ve en sonunda bir gün Yavuz Selim'in karşısına çıkıp "işte bunlar kurt ile yiyip çoban ile ağlaştığımın itiraflarıdır" diye 15 gün ikindiyle akşam arasında padişahın huzurunda anlattı ha anlattı. İskender Pala'nın kaleminden İtiraf: şeytanın yeryüzündeki halifesi Ornio'nun hatıralarından...
İtiraf
İtirafİskender Pala · Kapı Yayınları · 20196.9k okunma
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 days
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048.5k okunma
Reklam
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
"Ne zamana kadar?"
Cihanda hangi fidan vardır ki yetişip saye salsın da akıbet hazana ermesin; felekte hangi saadet yıldızıdır ki kemalin zirvesine erdikten sonra zevalin deryasında batmasın? Konstantinopolis'in İstanbul'a dönüştüğü yıllarda geçiyor hikayemiz. Kötülüğün saf temsilcisi Ornio Yavuz Sultan Selim'e 16 gün boyunca büyük bir alim olan Molla Lütfi'nin söz ve eylemlerini nasıl çarpıttığını, herkesi Molla Lütfi’ye nasıl düşman ettiğini anlatır. Aşere-i muhammese’nin nasıl aşere-i muhabbese olduğunu, Molla Lütfi’yi darağacına götüren yolun taşlarını nasıl döşediğini anlatır. Kitabın her sayfasını büyük bir heyecan ve merakla okudum ve tarihte bir yolculuğa çıkmış gibi hissettim. Olayların gerçek olması insanı ayrıca etkiliyor. Satırlar arasında duygudan duyguya girdim ama genel olarak içimi bir öfke kapladı. Kötülüğün bu kadar çabuk yayılabilmesi ve insanların bu kadar kolay karalanabilmesi ve tekfir edilebilmesi her çağda ne kadar da kolay imiş. Tarihimiz içinde maalesef ki bilmediğimiz, gizli kalmış olan ve en kötüsü merak da etmediğimiz böyle nice serüven var. Eyüp Sultan'a gittiğimde Molla Lütfi'ye uğrayıp bir Fatiha okuyacağım mutlaka, siz de giderseniz uğramayı ihmal etmeyin. :)
İtiraf
İtirafİskender Pala · Kapı Yayınları · 20196.9k okunma
452 syf.
10/10 puan verdi
Ben De Halimce Bedreddinem
Öncelikle böylesi kıymetli bir eserin, hem ülkemizin genel okuyucu kitlesi babında hem de bu platformda hak ettiği rağbeti görmeyişi karşısında bir nebze üzüldüğümü belirtmeliyim.Günümüzde bu denli nitelikli eserler, çok sık çıkmıyor karşımıza ne yazık ki. Bu sebeple, sesimin ulaştığı tüm okurların, bu nadide eser ile en yakın zamanda yollarının
Ben de Halimce Bedreddinem
Ben de Halimce BedreddinemRadi Fiş · Kor Kitap Yayınları · 2019427 okunma
ÇAĞDAŞ İNANÇ İLMİHALİ(M) 1. "Yetiş ey gavs, medet ey gavs!" gibi ifadelerle yakarışta bulunmak hiç hoş değildir. Sahabe döneminde böyle ifadeler görülmemiştir. Ancak "Allah'ım falanın hürmetine senden isterim" demek caizdir. (Zorunlu değil) yapacaksak dilimizi buna alıştırmalıyız. Bunun hadisten delilleri vardır. 2.
İyi ki seviyorum ....
İnsanlardan ve kendimizden esirgediğimiz kolay bir zenginliğimiz : GÜLÜMSEMEK....
Reklam
"Bildirilmeyince bilmek olmaz. Yakup Aleyhisselâm kıssasını duymuşluğun olmalı. Oğlu Yusuf, yakınındaki bir kör kuyuya atılmışken bilememişti, ama Mısır'da, Kenan eline kırk günlük yolda bulunurken 'Evladımın kokusunu alıyorum' demişti. Ya kardaş, bildirilmeyince kul nereden bilsin? Alim-i Ezeli olan Cenab-ı Vacibü'l-Vücud Hazretleri bildirmeli ki, kurban olduğum, kul kısmı bilsin, yoksa kimse adım atacak, hele hele doğruya gidecek yol bulamaz."
Sayfa 343 - NESİLKitabı okudu
270 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
"Gemileri yakmak."Biz bu deyimi, geri dönüşü olmayan bir karar alıp, uygulamak  olarak kullanırız genelde. Ama bu deyimin bir de hikayesi vardır. Ünlu Emevi komutanı Tarık bin Ziyad, kumandaksındaki binlerece kişilik orduyla birlikte Cebeli Tarık boğazından gemilerle İspanya'ya geçmiş. O sırada İspaya kralının yüz bin kişilik devasa
Endülüs'e Veda
Endülüs'e VedaYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2016886 okunma
524 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.