Eserimizi anlamak için öncelikle Orwell'ın siyasi görüşünü ve toplumsal tespitlerini anlamakta fayda var.
O halde gelin önce eserin konusunu daha sonra yazarımızın bakış açısını irdeleyelim.
Wigan İskelesi Yolu eseri iki bölümden oluşmaktadır.
1-Kapitalizm sisteminde ezilen proletarya sınıfı
2-Sosyalizm üzerine eleştiri ve çözüm
İnsan her daim arayış içindedir. İlk insandan beri kaderi olmuştur. Modern zamanlarda bu arayışlar daha çetrefilli çünkü izmler hakikat arayışında olan insan için bir seçenek diye sunuldu dolayısıyla önündeki seçenekler arttı. Geçmiş zamanlarda daha keskin görünen sınırlar bugün sosa bulanmış iyi görünümlü fikirlerle ayırt edilmesi daha zor bir
Büyük bir din âlimi Sahabiyi şöyle anlattı: «-Velinin ve sonraki ümmetin en büyüğü, Sahabinin en küçüğünün bindiği atın burnundaki toz zerresinden daha aşağı derecededir.»
Bu ölçü, Sahabinin şahsına göre değil, bizzat görmüş ve bağlanmış olduğu NUR'a izafetledir ve o NUR sahabinin şahsını da masun kılmaktadır. Bu hadisi bilen bazı Muaviye düşmanları, onun Sahabiliğini inkâra kadar varmışlar ve gün ışığını reddetmek için başlarına birer kara çuval geçirmekten başka çare bulamamışlardır. Son ve kat'i hüküm şudur ki, Hazret-i Ali ve Muaviye meselesi, iki Sahabi arasında içtihat farkından başka bir mahiyet arzetmez; ve Hazret-i Ali'yi «mutlaka haklı!», Hazret-i Muaviye'yi ise «haksız değil!» tarzında, küçük bir farkla ifade etmekten ileriye varamaz.
"Mutluluk denen şeyin bir ömür olduğunu, seni kavrayıp alıp götürdüğünü, sonsuza kadar sürdüğünü, çok büyük, çoook büyük olduğunu sanıyor insanlar. Bu yüzden bekliyorlar, çok bekliyorlar, bazen bir ömür bekliyorlar. Oysa mutluluk denen şey an meselesi. Kısacık anlar, küçük zamanlarda saklı. Bazen yere düşen bir yaprakta, bazen bir dokunuşta, bazen bir bakışta, bir bardak demli çayda, parlayan bir yıldızda, yanan bir mumda, soba üstündeki kestanede, mandalina kokusunda saklı. En önemli şey, bunu fark edebilmek... Bazılarımız fark ediyor ama sonra ne yapacağını bilmiyor."
Alıntı